| - Sevgilin de güvenli olmadığını biliyordu! - Baban da biliyordu. | Open Subtitles | . حبيبك يعرف أنه ليس آمن . والدك كان يعرف أيضا |
| - Baban herife 100 dolar koklattı. Bir aylık maaşı kadardı heralde. | Open Subtitles | كان على والدك رشوته بمئة دولار على الأرجح يعادل راتب شهر وقتها |
| - Baban askeri otorite olabilir ama otorite ile para kazanamazsın. | Open Subtitles | والدك لربّما لديّه سُلطة عسكرية، لكن السُلطة لا يمكنها جمع مالك. |
| - Baban sana çarpan adamı ona arattırıyor. Yani yalnız değil. | Open Subtitles | جعله والدكِ يبحث عن الرجل الذي صدمكِ، لذا فهو ليس وحيداً. |
| Lütfen! - Baban öldü. | Open Subtitles | أن أبوك ميت بالفعل من اخر تعملين لحسابه ؟ |
| - Baban da sana öyle derdi. - Beni sevmedi. | Open Subtitles | هذا ما كان يطلقه عليك والدك إنه لا يحبني |
| - Baban, dosttu. Siz arkadaştınız! Lânet olsun, sen benim ellerimde büyüdün. | Open Subtitles | كان والدك صديقي، صديقي، لقد راقبتكَ تكبر |
| - Baban yeni müdürümüz, değil mi? - Doğru. | Open Subtitles | والدك المدير الجديد لمدرسة مانشستر أيس كذلك ؟ |
| - Baban da aynen böyle söylemişti. Onu öldürtmeden hemen önce. | Open Subtitles | تماماً كما قال والدك قبل أن أقتله مباشرة |
| - Baban eğitim almanı isterdi. - Fakat... | Open Subtitles | والدك يريدك أن تكوني في مدرستك الآن وليس هنا ولكن |
| - Baban sana hiç hikaye anlatır mıydı? | Open Subtitles | هل والدك من أي وقت مضى اقول لكم وقت النوم القصص؟ |
| - Baban da aynen böyle söylemişti. Onu öldürtmeden hemen önce. | Open Subtitles | تماماً كما قال والدك قبل أن أقتله مباشرة |
| - Baban asla böyle bir şey yapmazdı. | Open Subtitles | لم يكن والدك ليفعل شيء كهذا حسناً لاتيشا |
| - Baban seninle gurur duyardı. - Söylemiş kabul ediyorum. | Open Subtitles | سوف يكون والدك فخور ساخذ كلماتك علي محمل الجد |
| - Baban bile senden en kötüsünü bekliyor. - Bunu gördün zaten. | Open Subtitles | حتى والدك يتوقع الأسوء منك وها أنت ترين ذلك |
| Onun istediği, sensin Mel.- Baban, bu adamın ona, annene ve sana zarar vermek istediğini söyledi. | Open Subtitles | والدك قال لي ان هذا الرجل يريد ان يؤذيكِ و أمكِ, وهو |
| - Baban seni istemiyor. - Sizinle aşağıda buluşuruz. | Open Subtitles | ـ والدكِ لا يُحبكِ ـ سوف أقابلك في الأسفل |
| - Baban haklı olursa hiçbirimiz için iyi olmaz. | Open Subtitles | ليس جيداً لاي منا ان يكون والدكِ محقا هي محقة. |
| Biliyorsun işte, yukarıda. - Baban da orada olabilir. | Open Subtitles | إنهم فوقنا من المكن أن يكون أبوك هناك أيضاً |
| - Hayır, George, bence artık-- - Baban bir iş adamı. | Open Subtitles | إن أباك رجل أعمال - إنه عبقرى ميكانيكى - |
| - Baban az sonra gelir. | Open Subtitles | ابوك سيكون هنا في أي دقيقة بالتأكيد |
| - Baban ve Bayan Sommers burada, Mode ofisinde her gün gizlice buluşurlarmış. | Open Subtitles | على ما يبدو أن أبوكِ والآنسة سومرس كان لديهم مواعيد يومية هنا في مكتب المود |
| - Baban özür diliyor. Jane ayağına dolanmayacakmış ve ikimiz de abartmandan bıktık. | Open Subtitles | يقول أبيكِ بأنه آسف, وجاين ستبقى بعيدة عنكِ |
| - Baban ve Tommy yemeğe gelmek üzereler. | Open Subtitles | أباكِ وتومي سيكونان هنا في أية لحظة من اجل العشاء. |
| - Baban bu işe başladığı zaman şirket için bir isim düşünemiyordu ve bir gün sen onun için bir resim çizdin. | Open Subtitles | عندما كان والدكَ في أول طريقه لم يكن يفكر في إسم الشركة في أحد الأيام رسمت صورة له |
| - Baban işin içinde mi sence? | Open Subtitles | هل تعتقدين ان اباكِ فعلها؟ |
| - Baban uğradı. | Open Subtitles | لذلك انخفض الدك من قبل. |