| - Buffy, bu bizi senden daha çok yaralıyor. - Henüz değil, ama yaralayacak. | Open Subtitles | هذا يؤذينى أكثر مما يؤذيكى ليس بعد ، لكن سيحدث |
| - Şimdiye kadar, kimse öldürdü aldı... - Henüz değil zaten. | Open Subtitles | .. لحد الآن ، لم يُقتل أي ليس بعد على كل حال |
| - Ebu Salim'le konuştun mu peki? - Henüz değil. | Open Subtitles | ـ وهل تكلمت مع أبو سليم بشأن ذلك ـ لا ليس بعد |
| - Henüz değil. Ama kim olduğumu öğrenirlerse mutlaka olacaktır. | Open Subtitles | ليس بعد , سيفعلون ذلك عندما يعرفون من أنا |
| - Henüz değil. Onları baştan aşağıya sıralamak üç saat sürdü. | Open Subtitles | ليس بعد ، أن ذلك المال يكلف 3 ساعات لكي تعدّه كاملا لذلك ،،،،أنت تريد الرقم الصحيح |
| - Henüz değil, lütfen. Birini aramam gerek. | Open Subtitles | ليس بعد من فضلك، عليَّ أن أقوم بكالمة هاتفية |
| - Ama kafayı yemiş gibi görünmüyorsun. - Henüz değil. | Open Subtitles | لكن لا يبدو أنك فقدت السيطرة - ليس بعد - |
| - Henüz değil. Bu dümenleri kanıtlamak imkansıza yakın oluyor. | Open Subtitles | ليس بعد ، هذه الاحتيالات تكاد تكون مستحيل ان يتم كشفها |
| - Henüz değil, Şef, neredeyse hallettik. | Open Subtitles | أيُّها المُلازم؟ ليس بعد يا رئيس، لقد أوشكت على الإنتهاء. |
| - Henüz değil ama hamileliğin inanılmaz şekilde hızlanıyor her an doğum yapabilirsin, kalacak bir yerin var mı? | Open Subtitles | ليس بعد. ولكن، من الرائع، حملكِ ينمو سريعاً. يُمكنكِ أن تلديِ آي يوم الأن. |
| - Henüz değil. Bul onu. | Open Subtitles | ليس بعد أعثر عليه ، أعثر عليه ، أعثر عليه |
| - Henüz değil, leydim. - Ne? | Open Subtitles | تمت تصفية ذلك الحساب - ليس بعد يا سيدتي، يجب أن أساعدهم وأضمد جراحهم - |
| - Eurus, yeter! - Henüz değil ama yaklaştık. | Open Subtitles | ايروس يكفي ليس بعد أعتقد لكن اقتربنا |
| - çıksak iyi olur. - Henüz değil.birşey vermek istiyorum. | Open Subtitles | ربما يجب أن نذهب ليس بعد .أريدإعطاءك |
| - Henüz değil, hayatım. - Buffy şu anda meşgul. | Open Subtitles | ليس بعد حلوتي اعتقد أن بافي مشغولة الآن |
| - Henüz değil Starflight. - Yakıtım bitiyor. | Open Subtitles | ليس بعد النجم الطائر أنا أحترق هنا |
| - Şimdi, buradan çıkalım. - Henüz değil. | Open Subtitles | ـ الآن دعنا نخرج من هنا ـ ليس بعد |
| - Henüz değil. | Open Subtitles | ليس بعد ,هل توصلت لما ستفعله بالأموال... |
| - O şehrin her yerinde orbing değildir. - Henüz değil. | Open Subtitles | . إنه لا ينتقل في أرجاء المدينة - . ليس بعد - |
| - Henüz değil. - Sorgu hakimini beklememiz söylendi. | Open Subtitles | - ليس بعد ننتظر السيارة مع الادوات اللازمة |
| - Henüz değil. - Her hangi bir iddia ile onları alamayız. | Open Subtitles | ليسَ بعد - . لم يأتوا إلى المركز بعد، كي يطالبوا بأغراضهم - |