| Zaten her şeyi açıkça belirttim. Bir gün kaldı. | Open Subtitles | لقد أوضحت لكم عن نفسي تماماً على أي حال سأمهلكم يوم واحداً إضافياً |
| Emniyet amirlerimize, onlara sonsuz güvenim olduğunu ve gerek duydukları her şeyi alma konusunda yetkileri olduğunu açıkça belirttim. | Open Subtitles | لقد أوضحت بشكل قاطع لقادة الشرطة أن لهم كامل الثقة و الصلاحيات لتوظيف كل الموارد التي يحتاجونها |
| Buraya gelmemen gerekiyordu. Bunu açıkça belirttim. | Open Subtitles | لا ينبغي أن تكون هنا لقد أوضحت الأمر جيدا |
| Sana zarar vermesine müsaade etmeyeceğimi açıkça belirttim. | Open Subtitles | أوضحتُ الأمر بأنّي لن أسمح أن يؤذيكِ بعد الآن |
| - Öyle bir projeyle ilgili herhangi bir şey bilmediğimi açıkça belirttim. | Open Subtitles | لقد أوضحتُ بالفعل أنّ لا علم لي بذلك المشروع. حقا؟ |
| Monje ile yaptığım son konuşmada bu toplumu gerçekten değiştirmek istiyorsak gerçekleştirebilecek kişilerin yalnızca biz olduğumuzu açıkça belirttim. | Open Subtitles | في أخر حديث لي مع مونخي... قد أوضحت إذا أردنا فعلياً ... تغيير هذا المجتمع... |
| Monje ile yaptığım son konuşmada bu toplumu gerçekten değiştirmek istiyorsak gerçekleştirebilecek kişilerin yalnızca biz olduğumuzu açıkça belirttim. | Open Subtitles | في أخر حديث لي مع مونخي... قد أوضحت إذا أردنا فعلياً ... تغيير هذا المجتمع... |
| Senin kuklan olmayacağımı açıkça belirttim. | Open Subtitles | أوضحت جيداً أني لن أكون دُمية. |
| Teklifini nasıl karşıladığımı açıkça belirttim sanırım. | Open Subtitles | لقد أوضحت له رأيي تماماً |
| Bunu açıkça belirttim. Chimera işgalcilerle savaşmaya devam ediyoruz. | Open Subtitles | أوضحت قراري سنتابع قتال دُخلاء (الكاميرا). |
| Son görüşmemizden sonra A.R.G.U.S. tarafınca size bir iyilik borcumuzun kalmadığını açıkça belirttim sanıyordum. | Open Subtitles | -سيّد (ديجل ). أظنني أوضحت قراري بعد لقائنا الأخير. بالنسبة لـ (أرغوس)، فلا جمائل لك لدينا. |
| Baştan beri bunu açıkça belirttim. | Open Subtitles | - نعم - أوضحت هذا منذ البداية |
| İsteklerimi açıkça belirttim. | Open Subtitles | لقد أوضحتُ مطالبي |