| Size zinde atlar ayarlandı, yol açık ve bir gemi bekliyor. | Open Subtitles | لديهم جياد نشطة ، و الطريق مفتوح و فى انتظار سفينة |
| Ama şanslısın ki, benim kapım hep açık, ve ben insanları yargılamam. | Open Subtitles | يالحظّكِ، على الرغمِ من هذا، بابي دائماً مفتوح و أنا لا أحكم |
| Avcı uçağı görünce haber verin, ama bağırmayın. Sizi açık ve net duyuyoruz. | Open Subtitles | ، إدعوا تلك المقاتلات و لا تصرخوا يمكننا سماعكم بشكل جيد و واضح |
| Ama onun için her şey açık ve basitti. | Open Subtitles | لكن بالنسبه له هناك كان كل شىء بسيط و واضح |
| Peki ama bir mükellefle ilişkiler konusunda açık ve kesin bazı kurallar yok mu? | Open Subtitles | ألا توجد قاعدة واضحة و ثابتة بخصوص العلاقات الغرامية؟ |
| Sihirdeki numara o kadar açık ve basit olmalı ki kimse onu fark edememeli. | Open Subtitles | الخدعه فى السحر ان تفعلى الشئ ببساطه و وضوح بحيث لن يفكر بها أحد |
| İletişime açık ve duygularımı hakkında dürüst olmak daha. | Open Subtitles | على أن أكون منفتحة و صادقة بشأن مشاعري الآن |
| Şimdi bu ormanın üstündeki bulutlara bakalım, yeniden ağaçlandırılan, yarı açık ve açık alanlara baktık. | TED | ونظرنا إلى السحب فوق هذه الغابة، لذا نظرنا إلى منطقة إعادة التشجير، منطقة شبه مفتوحة و منطقة مفتوحة. |
| Hem de fermuarı açık ve elleri meşgulken. | Open Subtitles | سحابه مفتوح و أيديه من ناحية أخرى مشغولة |
| Emniyetinin açık ve dolu olmasına dikkat ediyorum. | Open Subtitles | أتأكد أن اللآمان مفتوح و أنه محشو |
| Ağız açık ve gözler kapalı. | Open Subtitles | فمه مفتوح و عيناه مغلقه |
| Kilidi açık ve tamamen senin. | Open Subtitles | ها هو لكَ مفتوح و كل شيئ ملكك |
| Geçit törenindeyken öne çıkıp açık ve net şekilde bağıracağım. | Open Subtitles | سأخرج في مسيرة للجبهه وسأصرخ بصوت عالي و واضح |
| Ve şimdi diğer ailelerin de seni açık ve net duymasını sağlayacağım. | Open Subtitles | و الأن , سأتأكد كل الأباء ان يسمعوك يشكل عالي و واضح أيضاً |
| Bu adamlar haberleri takip etmiyor olabilirler işte size başlıkları okumanız için bir şans açık ve net. | Open Subtitles | الأن، أولئك الأشخاص قد لا يكونوا متابعين للأخبار مؤخراً لذلك، هذه هي فرصتكم لتقرؤا لهم العنوان الرئيسي بصوتٍ عالي و واضح |
| açık ve net. | Open Subtitles | بصوت عالي و واضح |
| Arkadaşlık ilişkisi ile ilgili açık ve net bir kural bulunmuyor mu? | Open Subtitles | ألا توجد قاعدة واضحة و ثابتة بخصوص العلاقات الغرامية؟ |
| Mesaj açık ve net olarak alındı patron. | Open Subtitles | إستلمنا الرسالة، أيها الرئيس. بدقة و وضوح. |
| Hiçbir zaman ikinizin o videoda olduğu gibi açık ve kaygısız olmadım. | Open Subtitles | لم أكن أبداً... منفتحة و مهتمة مثلمكا كما تبدوان في هذا الفيدو. |
| Arabanın camları açık ve silahlar üzerine doğrultulmuş durumda. | Open Subtitles | سأترك نافذة السيارة مفتوحة و سلاحي مصوب تجاهك |