| Aslında evet, hediyeleri ben açarım, o kısımda bir sorun yok. | Open Subtitles | حسنًا ، في الحقيقة أنا سأفتح الهدايا لذا لا تقلقوا بشأنها |
| Böyle konuşmaya devam et ve ben gidiyorum. Kapıyı senin için açarım. | Open Subtitles | إذا استمرّيت بالتحدّث بتلك الطريقة ، سأرحل - سأفتح لكِ الباب - |
| Bu saatlerde kapıyı daima ateş ederek açarım; çünkü gecenin bu saati dışarıda bir çatlaktan ya da polisten başka birisi çalmaz senin kapını. | Open Subtitles | بنت أنا دائماً أفتح الباب في هذا الوقت من الليل وأطلق النار بسبب عدم وجود أي شئ سوى رئيس الشّق |
| Tekrar söylüyorum, onu bırakırsanız kasayı açarım. | Open Subtitles | سوف أكرر ما قلت، دعها تذهب. وسوف أفتح الخزانة. |
| Yarım saat içinde konserve kutusu açar gibi açarım. | Open Subtitles | خلال نصف ساعة سأفتحها كعلبة الأغذية المحفوظة |
| bekle, şişko. telefonu ben açarım. | Open Subtitles | أنتظر قليلاً, سأرد على الهاتف. |
| Herhalde reklam postasıdır. Sonra açarım. | Open Subtitles | قد يكون بريد دعائي سأفتحه لاحقاً |
| Platonik, dizimde eli olmayan, kendi... kapımı açarım, yer tutucu tarzda olarak ama evet, öyle veya böyle, birlikte gittiğim kişi olarak. | Open Subtitles | , بطريقة محافظة , سأفتح انا الباب لنفسي لكن نعم ستكون رفيقي , بالتأكبد |
| Tanrı'ya yemin ediyorum, şu tepe camını açarım ve tek elinle havada kalırsın ve otoyoldaki en sol şerite fırlarsın. | Open Subtitles | أقسم بالله, سأفتح نافذة السقف و ألتقطك بيد واحدة و ألقي بك في ممر الطواريء |
| Sana ben önayak olurum. Hesabını ben açarım, sen de havana bakarsın. | Open Subtitles | سأساعدك في البدء، سأفتح لك حساباً وتمضي منه. |
| Eğer zenci bir adam bacamdan kırmızı koşu kıyafetiyle inerse kırmızı şapkasında bir delik açarım. | Open Subtitles | إذا رأيت رجلاً أسود اللون نازلاً في مدخنتي مرتدياً زياً رياضياً أحمر اللون سأفتح رأسه مباشرة |
| Tamam Max, ben açarım. | Open Subtitles | لا عليك ، ماكس أنا سأفتح الباب. |
| İşiniz bitince düğmeye basın, ben açarım. | Open Subtitles | اضغطي الجرس حين تفرغين و سأفتح الباب. |
| - Evden çıkar çıkmaz uzaktan kumandayla arabamı açarım. | Open Subtitles | إذن أين الجثة؟ دائما أفتح السيارة بجهاز التحكم بمجرد أن أقترب من الباب الأمامي |
| Şöyle olacak: Ben mesajını açarım, ama okumam. | Open Subtitles | سوف أفتح البريد الإلكترونى ولكننى لن أقرأه |
| - açarım ama içindekinin hoşuna gideceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | سأفتحها و لكني لا أعتقد أنك ستحبين ما بداخلها |
| Sen bilirsin. Sadece "cehennem" i tuşla ben açarım. | Open Subtitles | لا تقلق اتصل فقط بالجحيم و سأرد أنا |
| Yolumdan çekilmezseniz açarım. | Open Subtitles | إذا لم تبتعد عن طريقي سأفتحه |
| Yani, 8'de dükkana inerim, 9'da açarım. | Open Subtitles | فأنا أنزل الى المتجر فى الثامنة و أفتحه فى التاسعة |
| Zarf açman gerektiğinde zarf açıcı için gelirsin ve ben açarım. | Open Subtitles | إذا أردتي فتح أي رسائل تستطيعين المجيء أسفل وأنا أفتحها لك |
| 32. bölge bir dakika bile geç açarsa oraya levyeyle gelir, lanet kapıyı kendim açarım. | Open Subtitles | إذا تأخر فتح المنطقة الادارية والثانية والثلاثون دقيقة واحدة, أقسم بالله، سوف أطير إليكم ومعي عتلة وأفتح الباب بنفسي. |
| Çünkü ancak bu şekilde gizli dosyalarımı sana açarım. | Open Subtitles | لأنها الطريقة الوحيدة لأفتح ملفات سرية لك |
| - Seni hapse tıkarım. - Ben de kanunsuz tutuklamadan dava açarım. | Open Subtitles | سأزج بقفاك الملعون في السجن- وأنا سأقاضي قفاك الملعون للاعتقال بلا أساس- |
| Bir sorun olursa devreye girip eski usul açarım onu. | Open Subtitles | إذا عانت من مشاكل، سأدخل إلى هناك وأفتحه بالطريقة القديمة. |
| Para geldiğinde sana telefon açarım sen de gelip alırsın. | Open Subtitles | لما توصل هنا، هتصل بيك، و تيجي تاخدها |
| Amında bir delik açarım senin. | Open Subtitles | ...سأقوم بفتح فتحة مباشرة خلال هذه الجسم الجميل لك... |