| Doktor, burada hasta bir ağaç var. | Open Subtitles | هيا بنا , يا دكتور هناك شجرة مريضة بالخلف هنا |
| Rhodesia'da morula ağacı denen bir ağaç var... | Open Subtitles | في جزيرة روديسا هناك شجرة تسمى شجرة موريللا |
| Tepede kuru bir ağaç var, dibinde biraz su var. | Open Subtitles | هناك شجرة يابسة على التل القليل من الماء فيها |
| Diğer yağmur ormanlarında olduğu gibi bu bölgede de çok sayıda ağaç var. | Open Subtitles | توجد أشجار بشكل كثيف هنا تماماً كالغابات الاستوائية |
| Ağaç başına 500 tane. 10 tane ağaç var. | Open Subtitles | كلّ شجرة تحمل نحو 500 ثمرة، وثمّة عشر أشجار. |
| Aslında iki ağaç var, herkes tekini hatırlıyor. | Open Subtitles | ,كان هناك شجرتان .لكن الجميع يتذكر واحدة فقط |
| Evimizde bir ağaç var. | Open Subtitles | هل كنت تعلمين بأن هناك شجرة يوجد بها منزل؟ |
| Benim yerim hiç iyi olmadı, tam karşımda ağaç var üstelik... | Open Subtitles | لا أحظَ بزاوية جيّدة من هنا، لأن هناك شجرة. |
| Oturma odamda bir ağaç var, o yüzden istediğini yapabilirsin, bu arada teşekkür ederim. | Open Subtitles | حسنا، هناك شجرة في غرفة المعيشة لذا تصرف بجنون وشكرا، بالمناسبة |
| Aslında bu yakınlarda 1400 yaşında bir ağaç var. - Gidip görmeliyiz. | Open Subtitles | هناك شجرة هنا يتجاوز عمرها أكثر من 1400 سنة. |
| Ve orada bir ağaç var, gözetlemek için iyi olabilir. | Open Subtitles | و هناك شجرة أعتقد ستكون جيدة للإستطلاع. |
| Evinin yanında kurumuş bir ağaç var. | Open Subtitles | قرب بيته هناك شجرة ذابلة |
| Kuzey atrium bir ağaç var. | Open Subtitles | هناك شجرة في الأذين الشمالي |
| Evet, orada bir ağaç var. | Open Subtitles | أجل، هناك شجرة هناك تمامًا |
| Sen büyüyünceye kadar babanı meşgul edecek yeterince ağaç var. | Open Subtitles | هناك أشجار كافية لإبقاء والـدك مشغول حتـي تكـبر. |
| Aralardan çıkan 3 ağaç var. | TED | فهناك ثلاثه أشجار تخرج من هناك |
| Vov ! Bak ! Oda da ağaç var! | Open Subtitles | أنظري ، أنهم يملكون أشجار في غرفهم |
| Her yerde ağaç var. | Open Subtitles | .هناك أشجار في كل مكان |
| Her yerde ağaç var. | Open Subtitles | أشجار في كل مكان |
| "Bahçede ağaç var" demiştim, Sammi. | Open Subtitles | "في الحديقة أشجار" ذلك ماقلته يا (سامي) |
| Arazinin ortasında iki ölü ağaç var. | Open Subtitles | هناك شجرتان ميتتان في مركزِ ساحة القتال |