| Yani kimseye tatlı tatlı aşk mektupları yazıp, "Cennette gibiyim." deme. | Open Subtitles | ولا تتصرفي وتكتبي رسائل حب لشخص مثل: اشعر انني في الجنة |
| Şüphelimiz, kurbanlarının eşlerine aşk mektupları göndermekten hoşlanıyor. | Open Subtitles | متهمنا يحب أن يرسل رسائل حب لزوجات ضحاياه |
| Sen ona aşk mektupları yazarken o her yerden vermiş olacak | Open Subtitles | ستُنكح فى فتحتيها وأنت تكتب لها رسائل الحب |
| Gerçekten çok hoş. Törenden önce aşk mektupları yazılması. | Open Subtitles | هذا لطيف حقاً تبادل رسائل الحب قبيل المراسم |
| Eski resimler, tavan arasında bulduğum anneme yazılmış aşk mektupları. | Open Subtitles | صور قديمة، سندات ملكية في الغرفة العلوية، رسائل غرامية إلى أمّي. |
| aşk mektupları, öyle mi? Omzundaki dövmeye kıyasla gelişme var. | Open Subtitles | رسائل غرامية ، حسناً ، فهذه إذاً خطوة ما قبل عمل الأوشام |
| Hayır. Onlar da aşk mektupları, yıllıklar ya da birinin külleri gibi. | Open Subtitles | كلا، فهم مثل الرسائل الغرامية أو الكتب السنوية أو رماد شخص ما |
| Ona aşk mektupları yolluyor, düzenli olarak görüşüyorlar... | Open Subtitles | كان يرسل إليها رسائل حب تخفيها تحت بيت الدمية |
| Oh. Bunlar kızımın Artie'ye yolladığı aşk mektupları. | Open Subtitles | ثم حبسه في مكان مريع هذه رسائل حب أرسلتها ابنتي له |
| aşk mektupları yazar, arkadaşlarıyla ona göndeririz. | Open Subtitles | وكتابة رسائل حب وتطلب من صديقاتها ايصالها اليها. |
| Belki de hayatına girmiş erkeklerden aşk mektupları vardır. | Open Subtitles | رسائل حب ربما؟ من كل هؤلاء الرجال في حياتك |
| Bana her hafta aşk mektupları yazardı. | Open Subtitles | اعتاد على كتابة رسائل حب لي كل أسبوع |
| Cinayet silahını eline tutuşturacaklardı. Ambulanstaki tüm o aşk mektupları, onu bir takipçi gibi gösterecekti. | Open Subtitles | وكل رسائل الحب في الاسعاف تجعله يبدوا كمُلاحق |
| "Rahibe mantığı", "aşk mektupları", "Vajina Monologları." | Open Subtitles | احساس الراهبة و رسائل الحب ومناجاة المهبل |
| Şimdi aşk mektupları başlayacak. Sıcak ve ateşli. | Open Subtitles | والآن ستبدأ رسائل الحب ساخنة ومثيرة |
| Ona aldırma. Michel aşk mektupları uzmanıdır. | Open Subtitles | لا تبالي به, ميتشل خبير في رسائل الحب ... |
| Eğer federal kalemlerle aşk mektupları yazmak istemiyorsan neyin peşinde olduğunu bulmalısın. | Open Subtitles | وما لم ترد أن تكتب رسائل غرامية من سجن إتحادي فالأمر عائد إليك لتكتشف ما الذي تريد فعله |
| Kimya dersinde aşk mektupları mı yazıyorsun? | Open Subtitles | أتكتبُ رسائل غرامية في حصّة الكيمياء؟ |
| Biri bana aşk mektupları gönderiyor da. | Open Subtitles | هناك شخص يرسل إلي رسائل غرامية |
| Komiser, burada bir şeyler buldum. aşk mektupları. | Open Subtitles | يبدو أننى قد وجدت شيئاً هنا يا كابتن ، بعض الرسائل الغرامية |
| aşk mektupları da bir çeşit kimyasal katalizördür. | Open Subtitles | الرسائل الغرامية نَوع من المحفزّات الكيميائية. |
| Ünlü erkeklerin aşk mektupları, cilt bir, tam karşımdaydı. | Open Subtitles | ها هم رسائل الحبّ للرجال العظماء, المجلد رقم واحد |