| Yolculuğuna devam edebilmek için Rock da bu dev Yunnan nehirlerini aşmak zorunda kalmış. | Open Subtitles | على مواصلة البعثات , عبور حاشيته خلال نهر يونان العملاق |
| Bu yavru daha sekiz haftalıkken dünyanın en büyük okyanusunu aşmak zorunda. | Open Subtitles | ،كونهم بعمر ثمانية أسابيع فقط فعلى الصغار عبور أكبر محيطات العالم |
| Haddimi aşmak istemem efendim... ama dışarıdaki insanların ne dediği umurumda değil. | Open Subtitles | لا أقصد تجاوز الحدود، سيدي لكن الناس في الخارج لا أبالي بكلامهم |
| Dinle, haddimi aşmak istemem. Burası senin evin ve buraya seçtiğin herkesi ...veya her şeyi getirmekte özgürsün. | Open Subtitles | اسمعني، لا أريد تخطي حدودي هذا منزلك وأنت حر فيمن تحضرهم إليه |
| Haddimi aşmak istemiyorum ama şansımı deneyeceğim. | Open Subtitles | لا أريد أن أتجاوز حدودي و لكنني سأستغل هذه الفرصة |
| Unutma, henüz ruhsatın yok o yüzden çizgiyi aşmak yok, tamam mı? | Open Subtitles | ,تذكر, ليس لديك امتيازات هنا بعد لذا لا تتخطى الحدود , أوكي؟ |
| Yatkın, ama bunu aşmak için gündeme olamaz anlamına gelmez. | Open Subtitles | مستعد، ولكن هذا لا يعني أنه لا يمكن التغلب عليها |
| Akıntıyı aşmak için, uzun halatlara ve kancalara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | يلزمنا خطافات وحبال طويلة حتى نعبر مع التيار |
| Bir somon için bu şelaleleri aşmak bir insanın 4 katlı bir bina üzerinden atlaması gibidir. | Open Subtitles | تخطّي هذه الشلالات بالنسبة لسمكة سلمون كمثل إنسان يقفز بناية أربعة طوابق |
| Bu sınırları aşmak olur ve sizi de mahveder. | Open Subtitles | هو عبور خط أونكروسابل، وأنها سوف تدمر لك. |
| O burada olmasaydı, bu surları aşmak daha kolay olabilirdi. | Open Subtitles | لكن عبور تلك الأسوار أكثر سهولة إن لم يكن هو موجودا |
| O burada olmasaydı, bu surları aşmak daha kolay olabilirdi. | Open Subtitles | لكن عبور تلك الأسوار أكثر سهولة إن لم يكن هو موجودا |
| Üretim araçlarının, çevreye tedarik zincirleri ve yeni alakalı DIY yapımcısı kültürü, daha büyük bir dağıtım yapay kıtlığı aşmak için umut olabilir. | TED | و توزيع اكبر لوسائل الإنتاج، سلاسل التوريد السليمة بيئيا ، و ثقافة جديدة لـ اصنع بنفسك يمكن أن نأمل في تجاوز الندرة المصطنعة. |
| Onca zamandır onu aldatmanın bir sakıncası yok ama kızınla yemek yemen çizgiyi aşmak oluyor, öyle mi? | Open Subtitles | طوال الفترة السابقة التي كنت تخونها ذلك لا بأس به , لكن تناول الطعام مع إبنتك هذا تجاوز للحدود |
| Birkaç saat içinde onu aşmak zorundayız. | Open Subtitles | أيّاً يكن، ومهما لزم الأمر، علينا تجاوز ذلك خلال الساعات القليلة المقبلة |
| Sadece çizgiyi aşmak istemedim. | Open Subtitles | بما أني من أكثر أصدقائك إعجاباً بكِ لم أكن أريد تخطي هذا الحد |
| Bu saçmalıkları aşmak için bir ders olduğundan değil de. | Open Subtitles | ليس بأنّ هنالك دراسة تنطوي على تخطي الخلافات بينكما. |
| Sınırı aşmak istemiyorum, ama bence yanılıyorsun. | Open Subtitles | لا أقصد أن أتجاوز حدودي هنا ولكني أعتقد بأنك قد تكوني مخطئة |
| Haddimi aşmak gibi bir niyetim yoktu. Mesele annenle sen arasında. | Open Subtitles | أنا لن أتجاوز حدودى إنه بينكما أنت وأمك |
| Hedefi aşmak için gereken dakikayı yazın. | Open Subtitles | أدخل عدد الدقائق المنشودة لكي تتخطى الهدف. |
| Gereksiz engelleri aşmak zorunda kalmak istemeyiz. | TED | نحن لا نريد التغلب على عقبات لا داعي لها. |
| Akıntıyı aşmak için, uzun halatlara ve kancalara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | يلزمنا خطافات وحبال طويلة حتى نعبر مع التيار |
| Bu takıntımı aşmak için. | Open Subtitles | ظننت أن ذلك سوف يساعدني على تخطّي تلك المشكلة. |
| İkinci kez aşmak zor olmasa gerek. | Open Subtitles | لن يكونَ تجاوزه للمرّة الثانية بتلك الصعوبة |
| Bu inanılmaz güç, insanları dönüştürmek, insanları eklemlemek, sınırları aşmak için topluca bir deneyimi paylaştıklarını hissetmeleri için kullanılabilir. | TED | هذه القوة المهدشة يمكن أن تستخدم لتغيير الناس ولربطهم سوياً، لتخطي الحدود وأن يشعر الناس بأن لديهم تجربة مشتركة. |
| Çok dar görüşlüsün. Sihrinin sınırlarını aşmak için yeteneklerime ihtiyaç var. | Open Subtitles | يا له مِنْ ضيق أفق أريد أنْ تتجاوز قوّتي محدوديّة سحركم |
| Yapay zekâ robot bacakları için bir tasarım buldu ve sonra onları, bu engelleri aşmak için nasıl kullanacağını çözdü. | TED | توصل الذكاء الاصطناعي لتصميم من أجل أرجل الروبوت من ثم اكتشف كيفية استخدامهم لتجاوز كل هذه العقبات. |
| Çöplük çitini aşmak için yıllarca çalıştım ben. | Open Subtitles | لقد درست لسنوات عن كيف اتخطى سياج ساحة الخردة |