| Hayır dostum, ben berbat haldeyim. Ben Chandangadh a gitmek zorundayım. Kanlı görev ... | Open Subtitles | لا لقد قضيه علي يجب أن أذهب إلى شاندانجار في مهمه |
| Kongre için New York'a gitmek zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى نيويورك للمؤتمر |
| Birkaç günlüğüne Belgrad'a gitmek zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى بلغراد لبضعة أيام. |
| Ama artık Yunanistan'a gitmek zorundayım. Bilet alındı, her şey ayarlandı. | Open Subtitles | ولكن يجب أن اذهب إلى (اليونان) الآن أشترينا التذاكر وكل شىء أصبح جاهزاً |
| New York'a gitmek zorundayım. | Open Subtitles | أحتاج فقط للوصول ل(نيويورك) |
| "Beş treniyle Kharkov'a gitmek zorundayım. | Open Subtitles | "يجب أن أذهب إلى (كاركوف) في قطار الساعة الـ5. |
| Joao ile Sudan'a gitmek zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى السودان مع (جواو) |
| New York'a gitmek zorundayım. | Open Subtitles | أحتاج فقط للوصول ل(نيويورك) |