| acı çekiyorsun. Sonra da bana saldırıyorsun. Anlıyorum ama sonsuza dek böyle kalamazsın. | Open Subtitles | أنتِ تعاني الألم وتنطقين بلاذع الكلام أتفهّمكِ، لكن لا يمكنك البقاء هكذا للأبد |
| acı çekiyorsun ve Tanrıya diliyorum keşke nedeni ben olmasam diye. | Open Subtitles | أعلم أنك تعاني .... وأتمنى ... أن عودته لم تكن السبب |
| acı çekiyorsun çünkü, günah içinde yaşadığımızı düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تعاني لأنك.. تظن أننا نعيش في خطيئة. |
| Joe, çok acı çekiyorsun biliyorum ama sana bir şey söylemek istiyorum. | Open Subtitles | جو اعلم انك تتألم كثيرا ولكن اريد ان اقول لك شيئا |
| Demek acı çekiyorsun ve bir sürü iğnen var? | Open Subtitles | إذاً أنت تتألم و في يدك العديد من الإبر ؟ |
| Yapma hayatım, acı çekiyorsun. Daha etkili bir ağrı kesici... | Open Subtitles | هيا ياعزيزتى أنتى تتألمين هذا سيجعلك أقوى |
| İyi bir noktaya değindin. Açıkça belli ki, travma sonrası stresinden dolayı acı çekiyorsun. | Open Subtitles | لقد اثرتِ نقطة جيدة ومن الواضح أنكِ تعانين |
| acı çekiyorsun ve kızgınsın biliyorum, inan ben de yardımcı olmak istiyorum-- | Open Subtitles | أعلم انك تتالم . وغاضب .. وأود مساعدتك |
| Sana neler olduğunu anlayamadığın için çok acı çekiyorsun. | Open Subtitles | إنّكَ تعاني من الكثير لأنّك لا تستطيع فهم ما حدث لك |
| Zaten acı çekiyorsun üzerine bir de bunu ekleyeyim de aradan çıksın dedim. | Open Subtitles | أعلم أنك تتألم ففضلت أن تعاني آلامك دفعة واحدة. |
| Ve bir kalp yarası ile kırık kaburga kemiklerin nedeniyle acı çekiyorsun. | Open Subtitles | كما أنك تعاني من الأسى وعدة أضلاع مكسورة. |
| Madem ki bunca yıldır seçimlerin yüzünden acı çekiyorsun, bir tanem acını lüks içinde yaşamanı sağlayabildiğim için mutluyum. | Open Subtitles | حسناً، إن كُنتِ تعاني من إختياراتكِ، طوال تلك السنوات، ياعزيزتي، فيُسعدني أني كُنت قادر علي، |
| Jeffrey Grant yüzünden acı çekiyorsun, seni suçlamıyorum, ...ama biraz ara vermen gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | ما زلت تعاني من موضوع جيفري غرانت وأنا لا ألومك لكني أرى أن عليك الاستراحة لفترة |
| Salem için dövüştüğün savaşı kaybettin ve şimdi cehennemde zaferin tesellisi olmadan acı çekiyorsun. | Open Subtitles | لقد خسرت المعركة من أجل روح سالم، والآن كنت تعاني في الجحيم حتى دون عزاء النصر. |
| acı çekiyorsun ve dozajı kontrol ediliyor. | Open Subtitles | أنت تتألم الجرعات مراقبة لن يفلت الأمر |
| acı çekiyorsun. Gördüğüm an anladım. | Open Subtitles | أنت تتألم لقد شعرتُ به على الفور |
| Üzgünüm ama aylardır acı çekiyorsun ve kimseye gitmiyorsun. | Open Subtitles | - آسفة، لكنك كنت تتألم طيلة أشهر عديدة - وترفض مقابلة أي أحد من طبيب الأسنان |
| Tüm bunlar için üzgünüm. Biliyorum acı çekiyorsun. | Open Subtitles | اسمعي، أنا متأسف بشأن كل هذا أعلم أنكِ تتألمين |
| Hâlâ fiziksel acı çekiyorsun çünkü travma sonrası psikolojik reaksiyon durumu yaşıyor olabilirsin. | Open Subtitles | أتعلمين ربما ما زلتي تتألمين جسديا بسبب ردة فعل نفسيه لما بعد الصدمة -لما حدث لك |
| Çünkü birçok acı çekiyorsun hayatım ve hiçbir şey anlatmıyorsun. | Open Subtitles | لأنّك يا عزيزتي تعانين 10 سجايا من الألم ولا تتحدثين عنهم. |
| Kalbin kırılmış, acı çekiyorsun, Anna Karenina'sın. | Open Subtitles | محطّمة القلب، تعانين. أنتِ آنا كارنينا*. * رواية لـ تولستوي. |
| acı çekiyorsun. | Open Subtitles | .. , انت تتالم ؟ |