| Pekâlâ sormazsam ölürüm. Dövmelerin çok acımış olmalı, değil mi? | Open Subtitles | حسنا يجب أن أسألك ، تلك الأوشام ، لابد وأنها آلمتك ؟ |
| Çok acımış olmalı. Düşüşünü gördüm. | Open Subtitles | لابد أنها آلمتك ، لقد رأيتك تسقط |
| Ağrı Dağı'nın prensesi ona koştuğunda güneş ona acımış ve onu çok güzel sarı bir çiçeğe dönüştürmüş. | Open Subtitles | لجأت الى جبل أرارات الشمس اشفقت عليها وحولتها الى زهرة جميلة صفراء |
| Onlara acımış çünkü oyun oynayışları çok hoşuna gitmiş. | Open Subtitles | اشفقت عليهم ,لأنها احبت طريقة لعبهم |
| Tanrılar kuş beynine acımış olmalı. | Open Subtitles | لابُد و ان الالهه أشفقت على عَقلك الفاسد |
| Çaça da dükkanının önünde ağlayıp sızlayan bu küçük kıza acımış. | Open Subtitles | قال السيدة أنها أشفقت على الأمرأة و الطفلة الصغيرة التي لم تنفك عن البكاء و البكاء |
| Sana vurursa, acımış gibi yap. | Open Subtitles | إذا ضربتك فادعي أنها المتك بذلك |
| Çok acımış olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها آلمتك كثيراً |
| acımış gibi görünüyor. | Open Subtitles | -تبدو أنها آلمتك |
| O diyarın tanrıçası onlara acımış. | Open Subtitles | والآن فقد أشفقت عليهم آلهةُ الأرض |
| (Gülüşmeler) Sonra Paul fokun ona acımış olabileceğini düşünüyor. | TED | (ضحك) ثم يعتقد باول انها أشفقت عليه ببساطة. |
| Sana vurursa, acımış gibi yap. | Open Subtitles | إذا ضربتك فادعي أنها المتك بذلك |