ويكيبيديا

    "acıyarak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الشفقة
        
    • بشفقة
        
    • شفقة
        
    • بالشفقة
        
    • بالأسف
        
    O da birini kaybetti Sana acıyarak yardım edecek Open Subtitles لقد فقدت أحداً هي الأخرى ستساعدك بدافع الشفقة
    O da birini kaybetti acıyarak sana yardım edecek Open Subtitles لقد فقدت أحداً هي الأخرى ستساعدك بدافع الشفقة
    Tuhaftır ki, hayırseverlere hep acıyarak bakmışımdır. Open Subtitles هذا طريف ، لطالما كُنت أنظر إلى فاعلي الخير بشفقة
    acıyarak bana baktı ve "bu çok hoş" dedi Open Subtitles نظرت إليّ بشفقة وقالت "هذا لطيف." ، لا أكثر.
    herkesin bana acıyarak baktığını biliyordum, ama seni tanıdığımda, farklı hissettim. Open Subtitles وكان كل ما أراه الازدراء أو شفقة ولكن عندما التقيت لكم, وأنا أشعر مختلفة
    Kendimi acıyarak geçireceğim bir geceden kurtardın beni. Open Subtitles لقد أنقذتني يا جيرمي من ليلة مليئة بالشفقة على نفسي.
    Marty elini kırmaz, müziği bırakmaz... ve yıllarını kendine acıyarak geçirmezdi. Open Subtitles و لن يكسر مارتي يده بالتالى. لن يعتزل العزف الموسيقى ولن يضيع عمره في الشعور بالأسف على نفسه.
    O da birini kaybetti acıyarak sana yardım edecek Open Subtitles لقد فقدت أحداً هي الأخرى ستساعدك بدافع الشفقة
    Ve bana şu anda acıyarak bakman buradaki kimsenin bilmemesinin tek sebebi. Open Subtitles ونظرة الشفقة التي اراها منكِ الان هي السبب التي لا اريد لاحد ان يعلم بشأن هذا الامر
    Yaptığın şey bizim sana acıyarak verdiğimiz işlerde başarılı olamayınca onun bunun altına yatarak yükselmeye çalışmandı. Open Subtitles ما فعلته هو محاولة شق طريق نحو القمة بعدما فشلتِ في عدد لا يحصى من الوظائف التي أسندناها إليكِ بدافع الشفقة
    Bu yüzden de senin küçük kızlar gibi mızmızlanmayı kesip, cesaretini toplaman ve kendine acıyarak vakit harcamaman lazım ki bu işi başaralım. Open Subtitles لذا، اريدك ان تتوقف عن البكاء كالفتاة الصغيرة لملم اطرافك توقف عن تضييع الوقت في الشفقة على نفسك
    Onun gibi insanlara acıyarak vakit kaybedemem. Open Subtitles أنا لا أهدر الشفقة على أناس مثله
    Kate, Alexander'a en çok acıyarak baktı, "peki" dedi. "Git öyleyse. Open Subtitles (كيت) نظرت إلى (الألكسندر) بشفقة أكثر من أي شيء آخر. "حسنا،" قالت،
    Bana acıyarak bakıyor. Open Subtitles أراه ينظر إلي بشفقة,
    Bana acıyarak bakmanızı istemiyorum. Open Subtitles لا أريدك أن تتطلع لي بشفقة
    Hiç sorun değil. Aw. Morning bana acıyarak bakıyor. Open Subtitles لا مشكلة (مورنينق ) تنظر الي بشفقة
    - acıyarak. Open Subtitles بشفقة
    Harika ama o kadar acıyarak bakmayın. Open Subtitles أجل ، رائع لكن تعلمون ، مع أقل شفقة في أعينكم
    Tanrı'nın bana acıyarak baktığını hissedebiliyorum. Open Subtitles أشعر بأعين الرب تنظر لي بكل شفقة
    Kendine acıyarak bir şey yapmayacaksan sen de aynı şeyleri göreceksin. Open Subtitles إن كنت ستنغمس بالشفقة على نفسك ولا تفعل شيئاً فحينها ستشاهد نفس الذي شاهدته أنا، أتفهم؟
    "Bill sevgilisine aşkını sunuyor, sevgilisi ise ona acıyarak karşılık veriyor." Open Subtitles ربما سيقولون، "بيل" هنا، "يقوم بإعطاء حبيبته الحب،" "ولكنها تقوم برد هذا بالشفقة عليه،"
    Daha hiç kimse, üzüntü içinde dolanıp, kendine acıyarak, kendini iyi hissetmedi. Open Subtitles بتحسن وبواسطة الجلوس، والحزن والشعور بالأسف تجاه أنفسهم.
    -I olduğunu göstermektedir ekledi. Ben bile bu tür acıyarak. Evet, bu adam çok sıkıcı. Open Subtitles "كاتش أمبراتور" أحب ذلك العرض شعرت بالأسف على أولئك الشبان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد