| Ackerman, bu davanın üzerimizde yarattığı olumsuz etkiden şikayetçi. | Open Subtitles | و لدي أكرمان يشتكي من التأثير السلبي لهذة القضية على صورتنا العامة |
| Ackerman'ın basınla işbirliğinden kastettiği bu mu? | Open Subtitles | إذن,هل هذا ما كان يقصدة أكرمان بالتعاون مع الصحافة؟ |
| Ya Travis Ackerman'ın bebek parçalarıyla gördüğü kızsa? | Open Subtitles | حتى ما إذا كانت الفتاة الذى شاهدها ترافيس أكرمان تترك أجزاء الدمية؟ |
| Niye o zaman Buddy Ackerman'ın kahve getir götür işleriyle meşgulsün? | Open Subtitles | إذا , أخبرني بصدق لم تجلب القهوه ل بادي اكرمان ؟ |
| Oraya oturun, Bay Ackerman. | Open Subtitles | مستر ايكرمان , يبدو انه ليس لديك اقرباء تعولهم |
| Ackerman, arkamızdakini sen hallet! | Open Subtitles | ! أكريمان ، تعامل مع العملاق الموجود ورائنا |
| Ackerman kendi adına Cincinnat'yi arayıp... onlara zorluk çıkardığını anlatmış. | Open Subtitles | "آكرمان" اتصل ب "سينسيناتي" علىنفقتهالخاصة.. و أخبرهم بأننا صعبنا الأمر. |
| Bayan Walker Teğmen Ackerman, bana bir kaza sonucu olan hasarla ilgili bir teklifiniz olduğunu... | Open Subtitles | ..... آنسة والكر الملازم أكرمان أخبرني أن لديكي مقترحاً... |
| Grandview Court olacaktı. Soyadı Ackerman. | Open Subtitles | مبنى غراندفيو اسمه الآخير أكرمان |
| Ben tam olarak öyle demezdim Bay Ackerman. | Open Subtitles | حسنا، أنا لن أقول ذلك بالضبط، سيد (أكرمان) |
| Gerçek suçlu kimdir, bilmek ister misin, Ackerman? | Open Subtitles | أتريد أن تعرف ما هو المجرم الحقيقي، (أكرمان)؟ |
| David Ackerman'ın yüzünü bilen iki gönüllü istiyorum. | Open Subtitles | إسمعوا! أحتاج متطوّعين يعرفون وجه (ديفيد أكرمان). |
| Cynthia ve Marty Ackerman Hawaii'deyken, ona ben bakacağım... | Open Subtitles | أراقبه ما دامت (سينثيا) و (مارتي أكرمان) في هاواي |
| Mobilyaları parçalıyor. Cynthia ve Marty Ackerman Hawaii'deler. | Open Subtitles | أراقبه ما دامت (سينثيا) و (مارتي أكرمان) في هاواي |
| Cyrus'ı görmeye böyle gidemem. Buddy Ackerman'ın ofisi. Dawn. | Open Subtitles | لا أستطيع أرى سايرس هكذا مكتب بادي اكرمان |
| Gösterimin sonunda Ackerman'ı heyecanlandıracak bir numara. | Open Subtitles | هذه هي الخدعة التي ستبهر اكرمان في نهاية فقرتي |
| Buddy Ackerman'ın ofisi. | Open Subtitles | مكتب بادي اكرمان أجب الهاتف أجب الهاتف |
| Bay Ackerman Washington'da şapkadan hangi tavşanları çıkarabileceğini bilemez.. | Open Subtitles | مستر ايكرمان لا يعرف اى ارانب يمكن اخراجها من القبعه فى واشنطن |
| Şey, Görülüyor ki Bay Ackerman ile Biraz konuşmalıyım. | Open Subtitles | حسنا , يبدو لى اننى و السيد ايكرمان لابد و ان نتكلم قليلا بالتاكيد سيدى |
| Hey, Ackerman,Senin hizmet vermenin bir yolu varmı? | Open Subtitles | هيه , ايكرمان , كيف تاتى لك ان تنضم الى الخدمه على ايه حال ؟ |
| Müdür Ackerman bugün Bay Robbins'le, bir öğrenciyle yaşadığı uygunsuz bir ilişki hakkında konuşmuş. | Open Subtitles | المدير (أكريمان) تحدث إلى الاستاذ (روبينز) اليوم بشأن علاقة غير مناسبة له مع طالبة. |
| Ackerman Mines. Robert Wade'in ofisi. | Open Subtitles | شركة مناجم " آكرمان " هنا مكتب" روبرتويد" |
| Bayan Ackerman dan nefret ediyorum. | Open Subtitles | انا اكرهه السيدة اكيرمان انا اكرها ايضاً |
| Genellikle Ackerman'lara giderdik | Open Subtitles | نحن نذهب إلى (أكيرمان) دائماً |
| Joe Ackerman, adaletin seyrini saptırdığınız için sizi tutukluyorum. | Open Subtitles | جو ئاكرمان, أني أقبض عليك لعرقلتك سير العدالة |
| Anladığım kadarı ile Ackerman şehir dışında. Ne zaman döner? | Open Subtitles | علمت ان اكريمان خارج البلدة متى تتوقع عودته ؟ |