| 15 yaşında evden kaçmış ve bir daha iletişim kurmamış ... bir adam ile Internet üzerinden tanıştı ve Uyuşturucu suçundan yakalandı. | Open Subtitles | لم تتواصل معهم منذ هروبها من المنزل منذ كان عمرها 15 عام مع رجل قابلته عبر الأنترنت قبض عليها بتهمة حيازة مخدرات |
| Doğrusu şu ki gerçekten akıllı bir adam ile bu işi başarabiliriz | Open Subtitles | الحقيقة أننا يمكننا أن نعمل مع رجل ذكي حقيقي فى فريقنا للمساعدة على معركتنا |
| - Üstü çıplak bir adam ile güneşlenme zamanı. | Open Subtitles | مع رجل عاري الصدر في نسيم إستوائي وليام تشانغ |
| Hangi yardımsever en düşük skoru yapan adam ile kendi testini değiştirir? | Open Subtitles | ما هو الجيد لي بتبديل الإختبارات مع الرجل الذي حصل على الدرجة الأدنى في المحجر ؟ |
| Boşluk ile mücadele et, adam ile değil. | Open Subtitles | أنت تقاتل مع الفضاء و لست تقاتل مع الرجل |
| O da çocuğumuzu beni buraya attırdığını düşündüğüm adam ile büyütmek zorunda kalıyor. | Open Subtitles | وهي مجبرة على تربية طفلتنا مع الرجل الذي أوقع بي. |
| Sen adam ile mutlusun, değil misin? | Open Subtitles | أنتِ أنتِ سعيدة مع آدم ، صحيح ؟ |
| Sen adam ile birlikte çalışıyorsun. Bunu sana söyleyebilir miyim, bilmiyorum. | Open Subtitles | انت تعمل مع ادم لا اعرف ان كنت استطيع ان اخبرك |
| Ruhsuz adam ile sıkışıp kaldın. Bu yüzden benimle çalışmaya alışsan iyi olur. | Open Subtitles | أنت عالق مع رجل بلا روح لذا بإمكانك العمل معي |
| Senden daha yaşlı bir adam ile çantalarınızı değiştiriyordunuz sonra da hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam ediyordun. | Open Subtitles | قمت بتبادلٍ لحقائب متشابهة مع رجل عجوز ثم ذهبت كأن شيئا لم يكن |
| Dün gece krepçi adam ile ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حدث الليلة الماضية مع رجل الفطيرة؟ |
| Ama sen onu idam mahkumu bir adam ile beraber bıraktın. | Open Subtitles | لكنك وضعتها مع رجل محكوم عليه بالإعدام |
| Aynı Merritt McKinney'e benzeyen bir adam ile George Washington Köprüsüne yelkenliyle gidiyorlar. | Open Subtitles | طوال الطريق لجسر (جورج واشنطن) على قارب شراعي مع رجل يماثل (ميريت ميكيني) |
| Ve Jaclyn babasının başka bir yaşlı adam ile konuşmasına kulak misafiri oldu; babası inekler karşılığında kendisini satmak üzereydi. | TED | وسمعت (جاكلين) والدها بالصدفة يتحدث مع رجل عجوز على أنه على وشك أن يبيعها مقابل البقر |
| Boşluk ile mücadele et, adam ile değil. | Open Subtitles | أنت تقاتل مع الفضاء و لست تقاتل مع الرجل |
| Babanı öldüren adam ile yatmak nasıl bir şey? | Open Subtitles | كيف هو الأمر بنومك مع الرجل الذي قتل أباك؟ |
| Nate adam ile son bir tura çıkayım. | Open Subtitles | يحصلون على أكثر واحد الجولة نيت مع الرجل! |
| Oğlumu öldüren adam ile çalıştın. | Open Subtitles | عملت مع الرجل الذي قتل ابني |
| Pek değil. Beni buraya getiren adam ile konuşmam-- | Open Subtitles | كلا انا بحاجه للحديث مع الرجل ... |
| Hayır, ilginç olan şey Dr. Brennan'ın Zack'i kabuslarındaki adam ile özdeşleştirmemesi. | Open Subtitles | لا , ما هو غريب إن الد. (برينان) لم تشكك في (زاك) مع الرجل الذي كان يظهر في كوابيسها |
| adam ile birlikte kalıp, bir sürü macera yaşayacaksın. | Open Subtitles | إما تبقين مع "آدم" وتستمتعين بمغامرات مُذهلة |
| Ve hayır, bu gece adam ile atışmanızı da istemiyorum. | Open Subtitles | و لا , لا اريدك ان تتجادل بهذا الشأن مع ادم الليلة |