Sonra onu adliyenin bodrumuna kapatmışlar... orada rutubetten ölecekmiş, bunun üzerine babası onu eve geri getirmiş. | Open Subtitles | ... لذلك سجنوة فى سرداب قاعة المحكمة .... حتى أوشك على الموت من الرطوبة |
Sonra onu adliyenin bodrumuna kapatmışlar... orada rutubetten ölecekmiş, bunun üzerine babası onu eve geri getirmiş. | Open Subtitles | ... لذلك سجنوة فى سرداب قاعة المحكمة .... حتى أوشك على الموت من الرطوبة |
adliyenin dışında izdiham vardı. | Open Subtitles | خارج قاعة المحكمة كان الغوغاء. |
Seninle saat 3'te adliyenin önünde buluşacağız değil mi? | Open Subtitles | نحن ستعمل مقابلتك خارج مبنى المحكمة في 3، أليس كذلك؟ |
Daha önce adliyenin önünde çektiğim bir fotoğraf. | Open Subtitles | صورة اخذتها فى وقت سابق امام مبنى المحكمة |
- Belki Fielding'e adliyenin çalışıp çalışmadığına bakmak için birini gönderebiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكن ان نرسل شخصا ما لكي يري اذا كان مازل دار القضاء يعمل |
Ama ben adliyenin kapısını kilitledim. | Open Subtitles | ولكنني أغلقت باب قاعة المحكمة. |
Polis Şefi Marty Voyt adliyenin merdivenlerinde hakkında bilgi edinmeye çalıştığımız maskeli kahraman Pelerin'in yardımıyla çarpıcı bir şekilde ortadan kayboldu. | Open Subtitles | قائدالشرطة"مارتىفويت "... . قام بأختفاء مُذهل أمام قاعة المحكمة... |
Hala adliyenin önünde bekliyoruz... | Open Subtitles | ... مازلنا ننتظر خارج قاعة المحكمة |
adliyenin yakınından bile geçmemiş. | Open Subtitles | كان أي مكان بالقرب من مبنى المحكمة. |
Bu sabah adliyenin önünde 2 FBI ajanı, 1 emlakçı ve Edward Hu öldürüldü. | Open Subtitles | خارج دار القضاء في هذا الصباح، عميلان للمباحث، وسمسار عقاري، و(إدوارد هو). |