Sadece, Curtin'le birlikte Afganistan'dayken öyleymiş. | Open Subtitles | لقد كان مع كورتين في أفغانستان |
Afganistan'dayken avuç açarak kızlarımı doyurdum. | Open Subtitles | من الذي تظنين أنهم يحاربون من أجله في العراق ؟ عندما كان في أفغانستان كان علي الاعتماد على مساعده فيدراليه لاطعام فتياتي الثلاثه |
Afganistan'dayken Sovyetlerden kalma Slav alfabesiyle yazılı çok şey gördüm. | Open Subtitles | رأيتُ كمًّا معقولًا من الحروف الروسيّة في (أفغانستان) خلّفها السوفييت. |
Ben Afganistan'dayken annem bana bu kaseti yolladı. | Open Subtitles | أمي أرسلت لي هذا الشريط عندما كنت في (أفغانستان) |
- Jeremy, Afganistan'dayken Devin Lodge isimli biri Kimberly'le çıkmaya başladı. | Open Subtitles | بينما كان (جيرمي) في "أفغانستان"، رجل يدعى (ديفين لودج) بدأ بمواعدة (كيمبرلي) |
Afganistan'dayken M-32 çoklu bomba atar alanında uzman olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّه في (أفغانستان) كان تميّزه العسكريّ بقاذف القنابل "إم.32"... |
Afganistan'dayken Dr. McCormick, muharebe cerrahıydı. | Open Subtitles | عندما كنت في "أفغانستان" د. (مكورمك) كان جراح ميداني. |
Adlarını Afganistan'dayken bir kabile liderinden duymuştum. | Open Subtitles | كلّا، إنّهم مجرّد خرافة سمعت عنهم في (أفغانستان) من زعيم قبيلة. |
Ben Afganistan'dayken birimime Gholem Qadir'i koruma görevi verilmişti. | Open Subtitles | لمّا كنتُ في (أفغانستان) كُلّفت وحدتي بحماية (غلام قادير). تمّت مهاجمتنا وقتلت طفلًا. |
2 hafta önce Afganistan'dayken garip bir mektup aldım. | Open Subtitles | منذ أسبوعان (في (أفغانستان وصلتني رسالة غريبة مغطاة بمسحوق أبيض |
Frank Afganistan'dayken ben de İngiltere'de RAF Odiham'daki aile evindeydim. | Open Subtitles | كنت أعيش في أحياء عائلات (الجنود بالسلاح الجوي الملكي في (أوديهام) في (المملكة المتحدة (بينما كان (فرانك) في (أفغانستان |
Ben Afganistan'dayken bir cephanesi olan arkadaşımla konuştum. | Open Subtitles | حادثت منذ قليل صديقًا لي كان يدير مستودع ذخيرة لمّا كنت في (أفغانستان). |
Afganistan'dayken, mücahitler tarafından pusuya düşürülmüştük. | Open Subtitles | عندما كنت في (أفغانستان) وقعنا في كمين للمجاهدين |
Bak, Barry, ben Afganistan'dayken arkadaşlarımı, kardeşlerimi kaybettim. | Open Subtitles | (انظر يا (باري حين كنت في أفغانستان فقدت الكثير من الأصدقاء بل إخوة |
Dani, Afganistan'dayken uğradığını söylediği atak sırasında, aslında masabaşı görevindeymiş.. | Open Subtitles | (ديني) كانت تعمل في وظيفة مكتبية في اليوم الذي أدّعت بأنها هوجمت في أفغانستان |
aşık olmak istiyordun ve Afganistan'dayken aşık oldun da. | Open Subtitles | وفعلت في (أفغانستان) |
Afganistan'dayken. | Open Subtitles | (عندما كنت في (أفغانستان |