| Belki Aida'nın nereye gideceği konusunda fikirleri vardır. | Open Subtitles | ربما يمكن أن يكون لديهم بعض الأفكار عن مكان أيدا |
| Aida'nın o şeyin yanına yaklaşmasına izin vermemeliydim. | Open Subtitles | ما كنت لأدع أيدا أبدًا تقترب من هذا الشيء |
| Bu yüzden riske girip Aida'nın denemesini istedim. | Open Subtitles | لهذا السبب أنا أخذت فرصة أن أجعل "أيدا" تلعب به |
| Ben de tam Aida'nın kafasını kapatıyordum. | Open Subtitles | كنت أغلق الباب على رأس "أيدا" لمصلحتها دعنا لا ننظر لهذا الشيء المثير للشفقة مرة أخرى |
| Aida'nın kayıtlarından biri. Sahneden önce yapmıştık. | Open Subtitles | هذا تَسجيل (أيدا) على الأقل الذي قام بهِ قبل الأداء. |
| Ben Aida'nın kitabı okumasına memnumum. | Open Subtitles | أنا مسرور بأن "أيدا" قرأت ذلك الكتاب |
| Aida'nın fotoğrafını yerel yetkililere gönderdim. | Open Subtitles | فقط صور "أيدا" مع السلطات المحلية |
| - Aida'nın üsse girmesine engel olmaya çalışacağız. | Open Subtitles | نحاول إبعاد أيدا من القاعدة |
| Aida'nın birkaç günü vardı. Ağır gelmiş olmalı. | Open Subtitles | أيدا" ستحتاج أيام فقط " وهذا يثقل عبئها |
| Fitz. Aida'nın göz reseptörlerini açtın mı? | Open Subtitles | (فيتز)، هل قمت بتشغيل متقبلات (أيدا) البصرية؟ |
| Fitz'in Aida'nın bize ihanet etmesi ile ilgili bir teorisi var. | Open Subtitles | (فيتز) كان لديه نظرية بعد خيانة (أيدا) لنا |
| Aida'nın programı kusursuzdu. | Open Subtitles | برمجة " أيدا" كانت مثالية |
| Direktör Mace. Aida'nın ne olduğunu biliyor mu? | Open Subtitles | المدير (مايس)، هل يعرف ما هي (أيدا)؟ |
| - Aida'nın kafasında da var değil mi? | Open Subtitles | وهي لدي (أيدا) في رأسها أليس كذلك؟ - . . |