| Aksi halde, polisler evinizi basar. Ve aileleriniz de dağılır. | Open Subtitles | و الا ستجدوا الشرطة فى منازلكم و سينتهى أمر عائلاتكم |
| Yoksa polis evinize gelir ve aileleriniz mahvolur. | Open Subtitles | يجب على الصغار مثلكم أن تحترم رجل في مركزى و الا ستجدوا الشرطة فى منازلكم و سينتهى أمر عائلاتكم |
| Güney bölgesi kontrol altına alındığında aileleriniz üç yıl vergiden muaf tutulacaktır. | Open Subtitles | بمجرد أن نقهر الجنوبيين عائلاتكم ستُعفى من الضرائب لثلاث سنوات |
| Ama beni dinlemezseniz o kadar kötü çalarsınız ki aileleriniz sizi duyunca mideleri bulanır. | Open Subtitles | ستعزفون بشكل سيء , وسيشعر والديكم بالغثيان والمرض عندما يستمعون لكم |
| aileleriniz sizi durdurmaya çalışırsa, yüzlerine fırlatın! | Open Subtitles | إذا حاول آبائكم أن يمنعوكم من المرح فقط ألقوه فى وجوههم |
| Ne kadar sizin için endişelensek de aileleriniz kadar olmadığı kesin. | Open Subtitles | حسناً، بقدر ما كنّا قلقين، لا أعتقد أننا كنّا قلقين تماماً بقدر أهاليكم. |
| Harikulade aileleriniz hakkında konuşacaksınız. | Open Subtitles | حيث يتسنى لكم الحديث عن عائلتكم الرائعة |
| - Evet. Üç nesildir aileleriniz bir at yüzünden mi kavga ediyor? | Open Subtitles | طيلة ثلاث أجيال، بين عائلتكما خصام بسبب حصان مسروق؟ |
| Eminim ki aileleriniz sizleri, yılın bu zamanında çok özlüyorlardır. | Open Subtitles | أنا واثق من أن عائلاتكم يفتقودونكم إلى حد كبير في هذا الوقت من العام |
| Siz, erkeklerin, inaçlarınız ve aileleriniz için yaptığınız bu taahütünüzü işitmek çok yoğun ve duyguluydu. | Open Subtitles | لأسمع الألتزام الذي تؤدونه أيها الرجال من أجل ايمانكم و من أجل عائلاتكم التي يغمرها الفرح |
| Şehirleriniz, aileleriniz, evleriniz, dağılmış olacak. | Open Subtitles | مُدنكم ، عائلاتكم ، منازلكم كل ذلك سيُدمّر |
| Sizin aileleriniz iyi geçiniyor benimkiler ise berbat. | Open Subtitles | عائلاتكم كلّها تجتمع معًا و عائلتي بحالةٍ مُزرية تمامًا |
| aileleriniz burada ne yaptığımızı anlamayacaktır. | Open Subtitles | أن عائلاتكم لن تتفهم الأمور التي نقوم بها هنا |
| O gün, senin ve kardeşinin kendi aileleriniz vardı. | Open Subtitles | ذلك اليوم، كنت وأختك، لك زيارتها الخاصة عائلاتكم. |
| Bugün, her sene aileleriniz için hazırladığımız geleneksel oyunun provalarına başlıyoruz. | Open Subtitles | اليوم سـنبدأ بعمل بروفات لمسرحية المدرسة السنوية وسنوديها أمام والديكم |
| Sizler bu lojmanda kalacaksınız, aileleriniz ise karşıdaki lojmanda. | Open Subtitles | هذه هي مهاجعكم و والديكم في الجانب الآخر |
| "Siz ve aileleriniz öleceksiniz." Hiç hayra alamet değil! | Open Subtitles | ستموتون، وسيموت والديكم. هذه ليس بالنبأ السارّ. |
| aileleriniz terörist olmalı, ikinizde bomba gibisiniz! | Open Subtitles | آبائكم لابد أنهم من الإرهابيين لأنكم أيها الرفاق قنبلة حقيقية |
| aileleriniz gitti. | Open Subtitles | أهاليكم قد ذهبوا |
| Sınıfınız, aileleriniz... | Open Subtitles | فصلكم الدراسى .. عائلتكم |
| aileleriniz bu evliliği onaylamıyor. | Open Subtitles | عائلتكما لا تُريد حدوث الزواج. |
| Ebeveynleriniz ve aileleriniz sizleri terk etti. Şu andan itibaren, yetim olarak bilineceksiniz. | Open Subtitles | لقد تخلى عنكم آباؤكم وأهلوكم لذا، ومن الآن فصاعدأ سيتم اعتباركم أيتاماً |
| Çünkü eğer bu sefer ortalığı karıştırırsanız aileleriniz dolaplarınızı temizlemeye gelir. | Open Subtitles | -جيد لأنكم إن أفسدتم هذا الأمر , أبويكم سيقومون بتنظيف خزانتكم |
| Geride bıraktığınız aileleriniz, gerçeği öğrenir burada ne yaptığınızı. | Open Subtitles | "وعائلاتكم في الوطن سيعرفون حقيقة". "ما تقمن به هنا". |