| Futbolculuk fiyaskoyla sonuçlandı, evimden atıldım ve artık ailemle beraber yaşıyorum, kaybetmiş gibiyim. | Open Subtitles | الكرة موضوع فاشل جدا طردت من منزلي في الجامعة لذا أعيش مع والدي في المنزل كالفاشل! |
| Ben bir süreliğine ailemle beraber şehirden ayrılıyorum Tanner'ı da yanımda götürüyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهبة لأبقى مع والدي لفترة وأنا سآخذ (تانر) معي ، وداعاً |
| Ben bir süreliğine ailemle beraber şehirden ayrılıyorum Tanner'ı da yanımda götürüyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهبة لأبقى مع والدي لفترة وأنا سآخذ (تانر) معي ، وداعاً |
| Dönmek istediğim yer orası ailemle beraber o odaya. | Open Subtitles | ذاك هو المكان الذي أريد أن أعود إليه تلك الغرفة مع والديّ |
| ailemle beraber diğer gezegenlere gitmeyi severdim. | Open Subtitles | اعتدت على حب الذهاب لكواكب أخرى مع والديّ |
| Bunu öğle yemeğinde konuşuruz. ailemle beraber öğle yemeğine davetlisin. | Open Subtitles | سنتحدث عنها على الغداء أنت مدعو على الغداء مع عائلتي |
| ailemle beraber tek bir yemek bile yemedim. | Open Subtitles | أنا لم أتناول قط وجبة مع والديّ |
| Tüm bu şeyler bir yerde birleşti ve başladı, ve benim için bu şeyler ben ve ailemle beraber Batı Virginia'da birleşti ve başladı. | TED | نبث كل هذه الأمور والتي بدأت من مكان واحد ، وبالنسبة لي أنها نشأت وبدأت مع عائلتي في ولاية فرجينيا الغربية. |
| Doğum günü partisi yerine, ailemle beraber anma törenine gittim. | Open Subtitles | عوضاً عن الذهاب لحفلة عيد الميلاد، ذهبت مع عائلتي لحضور جنازة. |
| Artık ailemle beraber geçirebileceğim bir noel olmayacak. | Open Subtitles | لن يمكنني قضاء وقت العيد مع عائلتي ببقائي هنا بعد الآن |