| Elektrik kesilince aküyü devreye sokar. | Open Subtitles | يقوم بتشغيل البطارية حينما ينقطع الكهرباء |
| Açık bırakmış ve aküyü bitirmesini istemedim. | Open Subtitles | لقد تركهم مضائين وأنا فقط كنت أتأكد من أن البطارية لن تفرغ |
| Dene, çalışmalı. aküyü gerçekten değiştirtmelisin. | Open Subtitles | جرب ذلك هذا يجب ان يعمل انت حقا يجب ان تستبدل البطارية |
| İçerde çok fazla kalmayacağım. Mümkünse radyoyu fazla kullanma, aküyü bitiriyor. | Open Subtitles | لن أغيب طويلاً، ورجاءً لا تفتحى المذياع، فهذا يستنفذ البطارية |
| Evet, aküyü değiştirtmek gerektiği söylenmişti. | Open Subtitles | نعم لقد اخبرت مسبقا يجب ان احصل على بطارية مستبدلة |
| aküyü boşaltacaksın. | Open Subtitles | البطاريه تبدو ضعيفه |
| Eğer aküyü su basarsa iyi bir tutaç önemli olmayacak. | Open Subtitles | حسناً ، السيطرة الجيدة على حمل الكاميرا ليست هى المشكلة إذا قُمنا بغمر البطارية |
| Güvende kalsın diye aküyü çıkarıyordum. | Open Subtitles | أظن أنه من الأفضل نزع البطارية للحفاظ عليها |
| Aletlerle kurcalama yapıyordum, birkaç güneş paneli kurdum ve tüm gün boyunca ışın toplayarak bir aküyü doldurdular. | Open Subtitles | ،كنتُ أصلح الصفائح الشمسية وأقوم بتركيب بعضها التي تُجمع أشعة الشمس طوال اليوم .وتقوم بتغذية البطارية |
| Ne gerekli aletlerimiz var ne de aküyü tekrar çalışır hale getirmeme... | Open Subtitles | ليس لدينا الأدوات أو الوقت لأجعل البطارية |
| - aküyü de şarj eder misin? | Open Subtitles | ماذا عن شحن البطارية ؟ -نحن نحرص بذلك كل شهر |
| Çalışmıyor. Bir şey, aküyü bitiriyor. | Open Subtitles | لن تعمل ، هناك شيء يمتص طاقة البطارية |
| Pekala. Bir şekilde tekrar aküyü doldurmamız gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً، علينا تحفيز البطارية بطريقة ما |
| Radyoyu açmak aküyü bitirir. | Open Subtitles | تشغيل الراديو لن يحسن من وضع البطارية |
| Bu hibrid aküyü özel yapanda ne? | Open Subtitles | ما هو خاص جدا حول هذه البطارية الهجينة؟ |
| Ve gitti. aküyü al. Hadi! | Open Subtitles | ليس بعد الآن أحضر البطارية اللعية، اذهب! |
| Emory Amca başlattı herşeyi bütün aküyü yedi bitirdi | Open Subtitles | كان عمي (إيموري) هو أول من التهم البطارية بالكامل |
| Ana aküyü dene. | Open Subtitles | حول إلى البطارية الرئيسية |
| aküyü şarj ettim. | Open Subtitles | كان علىّ أن أعيد شحن البطارية |
| Elektrik sistemine fazla yüklendik ve esas aküyü tükettik. | Open Subtitles | زدنا الحمل على النظام الإلكتروني و قتلنا بطارية المحرك |
| Sakin ol, aküyü idareli kullanmalıyız. | Open Subtitles | استرخي اريد توفير البطاريه |
| aküyü bitirmek istemeyiz, tatlım. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ صَرْف البطاريةِ. |