| Böyle şeylere alışık değil. Hadi kostümünü giy Wilbur. | Open Subtitles | . إنه غير معتاد على ذلك . إذهب وضع أغراضك |
| Belli ki buraya diğer alfa erkeklerinin gelmesine alışık değil. | Open Subtitles | من الواضح أنه ليس معتاداً على قدوم ذكور متفوقين آخرين إلى هنا |
| Ne de olsa böyle şeylere alışık değil. | Open Subtitles | بعد كل شىء ... ...هى لم تعتاد ان تكون من هذا النوع . |
| Sosyal hayata alışık değil. | Open Subtitles | انها لم تتعود على الحياة العامّة لا تستطيع تحملها |
| Havuz yemeği. Vücudum kıvrık patatese alışık değil. | Open Subtitles | طعام الحوض , جسمي غير متعود على البطاطس المجعده |
| Ona hayır denmesine alışık değil. | Open Subtitles | حسنا هو ليس معتادا على ان يقول لة اى احد لا |
| Onu korkutmak istemezsin, bizim türümüze alışık değil. | Open Subtitles | . لا تريد أن تخيفه ، إنه ليس معتاد على نوعنا |
| Gördünüz, Teğmen Lawrence halkım patlayıcılara ve makinelere alışık değil. | Open Subtitles | انت تفهم ،الملازم لورنس ان شعبى غير معتاد على هذه المتفجرات والالات |
| Bu yeni dünyaya alışık değil. | Open Subtitles | انه غير معتاد على هذا العالم الجديد |
| İnsanların arasında olmaya alışık değil. | Open Subtitles | انه غير معتاد على التواجد مع الناس |
| Hapse girmeye alışık değil, buna rağmen başı dik yürüyor. | Open Subtitles | وهو ليس معتاداً على سجنه, لكنه دائم الاعتداد بنفسه. |
| Hapse girmeye alışık değil, buna rağmen başı dik yürüyor. | Open Subtitles | وهو ليس معتاداً على سجنه, لكنه دائم الاعتداد بنفسه. |
| Helena reddedilmeye alışık değil. | Open Subtitles | (هيلينا) لم تعتاد أن تكون منبوذة |
| Bu kadın bu çeşit bir muhayeneye alışık değil. | Open Subtitles | هذه السيدة لم تتعود على مثل هذه الفحوصات |
| Vücudum kıvrık patatese alışık değil. | Open Subtitles | طعام الحوض , جسمي غير متعود على البطاطس المجعده |
| "Hayır" denmesine alışık değil de ondan. | Open Subtitles | أنه ليس معتادا على مخالفة احد |
| Evde başka bir yetişkin görmeye alışık değil. | Open Subtitles | إنه ليس معتاد أن يرى بالغ آخر في المنزل. |
| O halde yerel halk dost ziyaretçilere pek alışık değil. | Open Subtitles | لذا الناس المحليون ليسوا معتادين على زوار وديين |
| Kızım çok alışık değil kalabalığa. | Open Subtitles | لا , طفلتى ليست معتادة على الرفقة |
| Sanırım buna alışık değil. | Open Subtitles | أعتقد أنه فقط لم يتعود على هذا الأمر. |