| Sürekli müşterilerimden biriydi. Ama yemin ederim ki ölümüyle bir alakam yok. | Open Subtitles | كان أحد العُملاء المُنتظمين لديّ، ولكن أقسم أنّ لا علاقة لي بوفاته. |
| Sana doğruyu söylüyorum. Yaptıklarıyla bir alakam yok, adam bir salak salaklarla işim olmaz! Onlardan kaçarım! | Open Subtitles | أخبرتك الحقيقة، لا علاقة لي بما يفعله إنه مهوس، لا أستأجر مهوسين، بل أطردهم |
| Televizyondaki kadınla bir alakam yok. Bunu çok duyuyorum. | Open Subtitles | لا علاقة مع المرأة التي تظهر على التلفاز، اسمع ذلك كثيراً |
| Selam tatlım, geri döndüm. Benim olanlarla hiçbir alakam yok, hepsi onun başının altından çıktı. | Open Subtitles | مرحبــا، عزيزي، لقد عدتُ. لا دخل لي فيمــا حدث. |
| Bu işle benim hiçbir alakam yok. | Open Subtitles | ليس لي علاقة بالسطو. إنهما ذانك الرجلان عند الطاولة. |
| Bankanın soyulmasıyla bir alakam yok. | Open Subtitles | لا شأن لي بسرقة البنك |
| Bu onur kırıcı, saçma bir şey ve benim o karakterle alakam yok. | Open Subtitles | هــذا مهيــن و سخيــف و أنــا لا أشبه أبدا تلك الشخصية |
| Hayır. Bununla bir alakam yok. Özel tim kendi karar vermiş... | Open Subtitles | لا، ليس لدي علاقة بهذا لقد قرر فريق "س.و.ا.ت" لوحده |
| Fakat ortaya çıkmasıyla hiç bir alakam yok. | Open Subtitles | ولكن لاعلاقة لي في ظهورها للعلن |
| Televizyondaki kadınla bir alakam yok. Bunu çok duyuyorum. | Open Subtitles | لا علاقة مع المرأة التي تظهر على التلفاز، أسمع ذلك كثيراً |
| Suikastınla hiçbir alakam yok ama suikasta uğramana şaşmamalı. | Open Subtitles | لا علاقة لي بمحاولة إغتيالكَ و لكنني لستُ متفاجئاً لحدوثها |
| İtiraf etmeliyim ki zamanlaması iyi bir şakaydı ama benim hiçbir alakam yok. | Open Subtitles | أعترف بأنه كان مقلب في مكانه لكن لا علاقة لي به |
| Üç kurbanla da hiçbir alakam yok. | Open Subtitles | أنّه لابد من دافع للقتل أنا لا علاقة لي بالضحايا الثلاث. |
| Polislere o zaman da dedim, olayla bir alakam yok. | Open Subtitles | أخبرتُ الشرطة حينها أن لا علاقة لي بالأمر |
| Bu sözde cinayet ve hırsızlıkla hiçbir alakam yok. | Open Subtitles | أنا لا علاقة لى بعمليات القتل المزعومة هذه، ولا السرقة. |
| Dünya onsuz çok daha iyi bir yer ama benim bununla bir alakam yok. | Open Subtitles | العالم أفضل بدونه ولكن لا علاقة لي بالأمر. |
| Suikastınla hiçbir alakam yok ama suikasta uğramana şaşmamalı. | Open Subtitles | لا علاقة لي بمحاولة إغتيالكَ و لكنني لستُ متفاجئاً لحدوثها |
| Az önce de söyledim, benim bu çılgınlıklarla hiçbir alakam yok, tamam mı? | Open Subtitles | لقد أخبرتك مسبقـاً أنه لا دخل لي فيمــا فعله هذا المخبول، صحيح؟ |
| Ne seninle, ne de araştırmanla hiçbir alakam yok, doktor! Hatırladın mı, doktor? | Open Subtitles | ليس لي علاقة بك أو ببحثك، أتذكر ذلك يا دكتور ؟ |
| Karına olanla hiçbir alakam yok. | Open Subtitles | لا شأن لي بما حدث لزوجتك |
| Babamla uzaktan yakından alakam yok. | Open Subtitles | لا أشبه والدي البتّة |
| Hayır, bu malla hiçbir alakam yok benim. Yo! Neden silahları indirmiyoruz? | Open Subtitles | كلا, ليس لدي علاقة بهذا الهراء" "لِمَ لا نضع الأسلحة أرضاً؟ |
| Benim bununla bir alakam yok. | Open Subtitles | لاعلاقة لي بهذا |
| Hayır, bu malla hiçbir alakam yok benim. Yo! Neden silahları indirmiyoruz? | Open Subtitles | ليس لي دخل في هذا، لماذا لا نضع الأسلحة جانباً و نهدأ |
| Ne virüsle ne de cihazla hiçbir alakam yok. | Open Subtitles | لم يكن لدى علاقة بأمر فيروس المنارة المُرشدة |
| Bu tertibatla hiçbir alakam yok, biliyorsun. | Open Subtitles | هل تعلم ، ليس لدى دخل بهذا الترتيب |