| Doğru! İşi alenen yaparak bir şey gizliyormuş gibi görünmüyorlar. | Open Subtitles | صحيح، إنهم يخططون في العلن كي لا يشك في أمرهم |
| Hem senden açıkça tasarının arkasında durmanı istemiyorum ki alenen tasarıya vurma yeter. | Open Subtitles | اسمع، أنا لا أطلبُ منكَ أن تتبنى الوثيقة لكن لا تحاربها في العلن |
| Bunu alenen yapabilmesi için mutlaka OKB'si olması gerekiyordu. | Open Subtitles | قام بها بها في العلن ليثبت انه مريض بالوسواس القهري |
| Bakın, sizi alenen destekleyemeyiz, ama eğer bunu almakta kararlıysanız, yolunuza da çıkmayız. | Open Subtitles | اسمعي,لا نستطيع دعمك علنا ولكن أن قررت الإستمرار بهذا فلن نقف في طريقك |
| Bu da, pazar yerinde bir direğe bağlanıp alenen kırbaçlanmasıdır. | Open Subtitles | والذي يقضي بربطك على عامود في ساحة السوق والجلد علنا |
| Granville seni yarın görecek öyle rezil bir öneriyle alenen hiçbir şeye tahammül edemem. | Open Subtitles | جرانفيل سيقابلك غدا مع اقتراح سيئ السمعة لا استطيع تناوله علانية |
| Onu buradan gizlice götürmek değil, alenen bunu yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أخذها سرّا. أريد يدها بشكل علني |
| Hop, koca oğlan. alenen dayak yerseniz ayıp olur. | Open Subtitles | حسناً, تماسك يا رجل من المؤسف أن نبرحك ضرباً في العلن |
| Siz alenen silah satıyorsunuz polise yakalanmaktan korkmuyor musunuz? | Open Subtitles | انكم تبيعون الاسلحـة في العلن .. ألستم قلقين بأن تعتقلكم الشرطـة ؟ |
| alenen severim, alenen de savaşırım. | Open Subtitles | دائماً أحب وأصيب ذلك في العلن أنا أحبك يا حبيبتي |
| Biz gizlice sokulurken o alenen geliyor. | Open Subtitles | لقد تسللنا إليه والآن سيظهر لنا في العلن |
| Aslına bakarsanız, sorunu neden alenen çözmüyoruz? | Open Subtitles | في الواقع، لم لانُخرج كل شيء إلى العلن |
| Kardeşim yalnız annem kendini kaybediyor ve Chuck da alenen bizi dışladı. | Open Subtitles | أخي وحيد و أمي تفقد صوابها و (تشاك) تبرّأ منّا في العلن |
| Suçlu FLN'nin otoritesine karşı çıkmıştır suçlu alenen silahlı mücadelenin gerekliliği inkar etmiştir. | Open Subtitles | "بسبب رفض المتهم الإنصياع لأوامر "جبهة التحرير"" "وكذا نفيه أهمية الكفاح المسلح علنا" |
| Bunu alenen yapıp bir doğal afet gibi gösterecekler ve kim sağ kalırsa bir sonraki Kutsal İlahe o olacak. | Open Subtitles | سيتم ذلك علنا كما لو أنها كانت مجرد كارثة طبيعية ،ومَن سيبقى على قيد الحياة سيكون المُقدس السماوي القادم |
| Peki mahkeme emirlerine uymayı alenen reddetti mi? | Open Subtitles | هل رفض الامتثال، هل رفض الامتثال علنا لأوامر المحكمة؟ |
| Otoritesi önünde alenen alçalmak mı? | Open Subtitles | -تسليم روما ,و ايطاليا ,و العالم الى اوكتافيوس؟ -للتذلل علنا امام سلطته؟ |
| Ben olabileceğini alenen ispat etmenin senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | حسنا , انا اعلم كم هو مهما لكِ ان تثبتي انكِ افضل منى علانية |
| Ama alenen söyleseydin bu, süreci yavaşlatır istihbaratı teyid için bize zaman kazandırır. | Open Subtitles | ولكن إذا قلتِ ذلك علانية قد يؤدي ذلك إلى ابطاء الأمور يعطينا وقت لنتأكد من المعلومات |
| Tanrı'yı herkesin içinde alenen inkâr edip imanından vazgeçmiş ve şu an bir Japon olarak yaşıyor. | Open Subtitles | لقد أنكر الرب علانية. وتخلى عن إيمانه ويحيا الآن كأحد اليابانين. |
| Onu buradan gizlice götürmek değil, alenen bunu yapmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أخذها سرّا. أريد أخذها بشكل علني |
| alenen ve sürekli olarak Michigan yasalarını hiçe sayma niyetinizi ilan ettiniz. | Open Subtitles | لقد أعلنت مراراً وتكراراً وبشكل علني عن نواياك لتجاهل قانون ولاية "ميتشغن" |
| Kilise öğretisi "bir düğün gerçekleşmeden önce anlaşmalı şahısların isimleri alenen art arda üç kez duyurulmalıdır" diyor. | Open Subtitles | عقيدة الكنيسة تنص أنه قبل حصول أي زواج تنص على أن اسمي طرفي الزواج يجب ان تعلن للملأ ثلاث مرات ...على ثلاث مناسبات |