| Neler olduğundan emin değilim, Ama çocuk kesinlikle lezzetli kokuyor, daha fazla bekleyemeyeceğim. | Open Subtitles | لست متأكدة مما يحدث الآن لكن الفتى يملك رائحة لذيذة و أنا لا استطيع تحمل ذلك أكثر |
| Tamam, onu biraz çalıştırdım Ama çocuk doğuştan yetenekli. | Open Subtitles | أقصد, لقد درّبته قليلاً, لكن الفتى لديه المهارة. |
| Evet, Ama çocuk suçsuz. Babasının yaptıklarının sorumlusu olamaz. | Open Subtitles | نعم، ولكن الطفل بريء لا يمكنه أن يساعد في ما هو والده عليه |
| Kadını bulduk Ama çocuk onunla değil. | Open Subtitles | لقد حددنا مكان تلك المرأة ولكن الطفل ليس معـها. |
| Ama çocuk gerçekten var ve yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | لكن الطفل غريباً بالفعل وهو بحاجة لمساعدتنا |
| Bu havada sizi getirdiğim için üzgünüm dedektif Ama çocuk çok ısrarcı. | Open Subtitles | آسف على احضارك بمثل هذا الطقس أيها المحقق، لكن الصبي.. كان مُلِحًا |
| Ama çocuk Deke'e filarmoni orkestrasında bir işi olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | لكن غلامكَ قال لـ (ديك) أنّه يعمل في دار الأوركسترا. |
| Sallanan kırbacın koluma kadar ilerleyen titreşimleri kalbimin içinde patlıyordu Ama çocuk merhamet için yalvarmıyordu. | Open Subtitles | الاهتزاز الكبير للسوط يتدفق الى ذراعي ينفجر داخل قلبي لكن الفتى يأبى التوسل للرحمة |
| Ama çocuk Doug'ın eski numarasını giymiş. Tesadüf olamaz. | Open Subtitles | لكن الفتى يضع رقم " داغ " القديم وهذا يستحيل أن يكون مصادفة مصادفة |
| Ama çocuk açtı. Gözü dönmüştü. Yakın zamanda beslenmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | "لكن الفتى كان جائعاً، تواقاً في الحقيقة قريبا عليه أن يأكل، وسيأكل" |
| Onu polis aldı. Ama çocuk kaçmayı başardı. | Open Subtitles | لقد أخذتهُ الشرطة, لكن الفتى هرب |
| Alınmayın Ama çocuk çok sıkıcıydı. | Open Subtitles | دون إهانة، لكن الفتى ممل للغاية |
| Ne söylediğini biliyorum Ama çocuk açtı! | Open Subtitles | أعلم ذلك ولكن الطفل كان جائعاً |
| Ama çocuk hayatta kalmış. | Open Subtitles | ولكن الطفل بقى على قيد الحياة |
| Ama çocuk özürlü oldu. | Open Subtitles | ولكن الطفل كان معاقاً. |
| Ama çocuk depresyonda olduğunu ve moralini düzeltmek için ot çektiğini kabul etti. | Open Subtitles | و لكن الطفل أقر أنه مكتئب و يدخن الماريجوانا ليتخطى هذا |
| 6 saat oldu ama Ama çocuk çikmiyor. | Open Subtitles | مضت "6" ساعات لكن الطفل لم يخرج |
| (Beatbox / Ağızla Ritim: "Billie Jean") ♫ Billie Jean sevgilim değil benim ♫ ♫ Sadece sevgilisi olduğumu iddia eden bir kız o ♫ ♫ Ama çocuk benden değil ♫ (Alkış) Tamam. | TED | (بيتبوكسينغ: "بيلي جين") ♫ بيلي جين ليس بحبيبي ♫ ♫ إنها مجرد فتاة تدعي أنني أنا المختار ♫ ♫ لكن الطفل ليس بابني ♫ (تصفيق) حسنًا. |
| Geri kalanları aklımdan çıkarabilirim, Ama çocuk vicdanımı öyle rahatsız ediyor ki. | Open Subtitles | البقية يمكن أن أزيحهم عن بالي، لكن الصبي.. إنه يُتعب ضميري |
| Ama çocuk pencereden izliyor ve adam çakıl yolunun kenarında bekliyor. | Open Subtitles | لكن الصبي نظر إلى النافذة، ثم... أنتظر في الخارج على العشب |
| Ama çocuk Deke'e filarmoni orkestrasında bir işi olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | لكن غلامكَ قال لـ (ديك) أنّه يعمل في دار الأوركسترا. |
| Yani erkek Ama çocuk bu. | Open Subtitles | أقصد، إنّه رجل، لكنه فتى. |