| Şu an üzerinde çalıştığım davayla ilgili, tehlikede olduğuna dair içimde bir his var bu yüzden onunla konuşmalıyım. | Open Subtitles | , و القضية التي أعمل عليها الآن , اظن انه متورط في شئ خطير و عليّ أن أتحدث إليه |
| Şu an üzerinde çalıştığım davayla ilgili, tehlikede olduğuna dair içimde bir his var bu yüzden onunla konuşmalıyım. | Open Subtitles | , و القضية التي أعمل عليها الآن , اظن انه متورط في شئ خطير و عليّ أن أتحدث إليه |
| şu an üzerinde çalıştığı bebekler serisi... | TED | إنها مجموعة من العرائس التي يعمل عليها الآن |
| Şu an üzerinde çalıştığım şey şirketin ve tüm çalışanlarının hayatını değiştirecek. | Open Subtitles | ما أعمل عليه الآن سيرفع قدر الشركة وكل شخص يعمل بها للأبد |
| Senaristler şu an üzerinde çalışıyorlar. | Open Subtitles | - حسناً , الكتاب يقومون بالعمل عليه الآن - |
| Dünyada belirli yerlerde, şu an üzerinde durmakta olduğumuz yer gibi olan yoğun enerji noktaları var. | Open Subtitles | هناك أماكن معينة بها طاقة كبيرة بقاع بالأرض مثل التي نجلس فوقها الآن |
| Şu an üzerinde çalıştıklarımızdan biri bu. | Open Subtitles | هنا واحدة والتى نعمل عليها الآن |
| su an üzerinde çalistiğim davada tetikçi güvenli bölgeye silah sokuyor. sunu da dinleyin merminin üzerindeki izler F-N 5.7 mmlikle eslesiyordu. | Open Subtitles | القضية التي أعمل عليها الآن هي مطلق نار أدخل مسدساً إلى منطقة منطقة آمنة، واسمعوا لهذا... الآثار التي وجدت على الرصاصة تبين أنها (تطابق أغلفة رصاص مسدس (إف إن 5.7 |
| Adamlarımız şu an üzerinde çalışıyor. | Open Subtitles | لدينا أحد يعمل عليه الآن |
| Demek Rosedale cinayeti hakkında bilgin var? Şu an üzerinde çalıştığı dava o. | Open Subtitles | هذا ماتعمل عليه الآن (وكأنه لديك دليل) |
| Her birinin, şu an üzerinde bulunduğumuz Antarktika'nın jeolojisi ve glasiyolojisini incelemede bir rolü var. | Open Subtitles | و كل منها له دور خاص في الجيولوجيا و علم الجليد في المنطقة القطبية التي نطير فوقها الآن |