| - Kelepçenin anahtarı yok. | Open Subtitles | لايوجد مفتاح للأصفاد |
| Onu hayalimdeki babaya ya da sadece bebek bakıcılığı yapmak zorunda kalmayacağım bir adama döndürebileceğim bir anahtarı yok. | Open Subtitles | ليس لدي مفتاح رئيسي أضغط عليه لأحوله إلى الرجل الذي أتمنى أنه رباني، أو إلى من لا أضطر أن أجالسه على الدوام. |
| Onu hayalimdeki babaya ya da sadece bebek bakıcılığı yapmak zorunda kalmayacağım bir adama döndürebileceğim bir anahtarı yok. | Open Subtitles | ليس لدي مفتاح رئيسي أضغط عليه لأحوله إلى الرجل الذي أتمنى أنه رباني، أو إلى من لا أضطر أن أجالسه على الدوام. |
| Kimliği yok, araba anahtarı yok, telefonu yok. | Open Subtitles | ليس لديها بطاقة تعريف .. لا مفاتيح للسيارة و لا هاتف خلوي |
| Bu da demek oluyor ki ingiliz anahtarı yok, lokma takımı yok. | Open Subtitles | وذلك يعني لا مفاتيح ربط، ولا سقاطات. |
| - Bende anahtarı yok. | Open Subtitles | ليس لدي مفتاح لذلك ماذا ؟ |
| - Kelepçe anahtarı yok. - Boş ver. | Open Subtitles | لا مفاتيح لفتح الأصفاد |