| Aile anlaşmazlıkları, toprak kavgaları... Hepsini harikûlade bir şekilde idare ettin. | Open Subtitles | الخلافات العائلية، الجدال الإقليمي، تعاملتِ معهم بشكل جيّد |
| Akranlarınızla olan anlaşmazlıkları ele almanın yollarını konuşuyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن طرق التعامل مع الخلافات مع زملائكم ، أتفهمون ؟ |
| Ailemiz içindeki bu anlaşmazlıkları çözdüğümüz gibi tartışmalarımıza da bir son verebilirsek, | Open Subtitles | لو استطعنا حل خلافاتنا كما نفعل في خلافات هذه العائلة |
| Bu yüzden velayet anlaşmazlıkları, mahkeme emirleri ve iddalara bakmanı istiyorum. | Open Subtitles | لذا ابحثى عن خلافات عن الحضانة اوامر, ادعاءات |
| Burası insanlık tarihi için önemli bir yer, çünkü M.S. 930 yılında İzlandalı bir grup kabile reisi, aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek için burada toplandı. | Open Subtitles | إنه مكانٌ هاّمٌ لتاريخ البشرية لإنه في العام 930 بعد الميلاد، مجموعة من زعماء القبائل الآيسلندية تجمعوا هنا لتسوية خلافاتهم. |
| İşin yüzünden, amcanın işi yüzünden silahlarla birlikte yaşamanız, anlaşmazlıkları şiddet kullanarak çözmeniz. | Open Subtitles | الوصول السهل للأسلحة إستخدام العنف لحلّ النزاعات بسبب طبيعة عملك طبيعة عمل عمّك |
| Yaşam yeri kısıtlı olduğu için sürekli sınır anlaşmazlıkları yaşanır özellikle de diğer saçakbaşlarla. | Open Subtitles | بسبب نقص المساحة، فهناك نزاعات حدودية دائمة، خصوصاً مع أسماك أخرى مهدّبة الرّأس، |
| Bence aramızdaki anlaşmazlıkları bırakalım ve onun nasıl öldüğünü unutalım. Artık pek bir önemi kalmadı. Önemli olan onun ölmüş olması. | Open Subtitles | لاتنسى انها ماتت ودعونا ننسى خلافتنا والحقيقة انها ذهبت وخدعتنا |
| ..çocukken, anlaşmazlıkları çözmek için belli bir yol vardır. | Open Subtitles | ...و أنت طفل، لديك طريقة واحدة لحل الخلافات |
| Hayattaki sorunlardan biri çocukken, anlaşmazlıkları çözmek için belli bir yol vardır. | Open Subtitles | إحدى مشاكل الحياة... ...و أنت طفل، لديك طريقة واحدة لحل الخلافات |
| Bu anlaşmazlıkları ortadan kaldırmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل إزالة هذه الخلافات. |
| anlaşmazlıkları nasıl çözüyoruz sence? | Open Subtitles | كيف تصف طريقتنا في تسوية الخلافات ؟ |
| anlaşmazlıkları nasıl çözüyoruz sence? | Open Subtitles | كيف تصف طريقتنا في تسوية الخلافات ؟ |
| Ahlaksızlıkları, anlaşmazlıkları ya da çatışmaları yoktu. | Open Subtitles | ليس لديهم رذائل ، ولا صراعات ولا خلافات |
| Bölge kavgaları, iş anlaşmazlıkları hepsi çıkarımız için. | Open Subtitles | أي نزاعات حدودية أي خلافات عمل - كله سيحط في صالحنا |
| İnsanlar anlaşmazlıkları ne olursa olsun birbirlerine bakıyorlar. | Open Subtitles | يَعتنونَببعضهمالبعض. مهما خلافاتهم. |
| İnsanlar anlaşmazlıkları ne olursa olsun birbirlerine bakıyorlar. | Open Subtitles | يعتنون ببعضهم البعض مهما كانت خلافاتهم |
| Kızılderililer bunu anlaşmazlıkları gidermek ve hastalıkları iyileştirmek için kullanırdı. | Open Subtitles | الهنود يستخدموها لوقف النزاعات .وشفاء المرضى |
| Yaptığın işte anlaşmazlıkları çözmenin zor olduğunu hayal edebiliyorum. | Open Subtitles | يجب أن أتخيل النزاعات في مجال عملك التي من صعب تسويتها. |
| Çözmem gereken arazi anlaşmazlıkları, bakmam gereken geri zekâlı kuzenlerim ve beceriksiz kardeşlerim var. | Open Subtitles | لدي نزاعات على لحماية الارض مع ابناء العمومة الحمقى ونير يعتني جيدا بالاخوة |
| Sanırım aramızdaki anlaşmazlıkları gidermenin zamanı geldi. | Open Subtitles | أظن أن الوقت قد جاء لنا لنحل كل خلافتنا |