| Bence yanlış anlamışsın. Katılımcı bir teklifin olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لا بد وأني أخطأت الفهم إعتقدت أن لديك إقتراحا تجريبيا |
| Özür dilerim yanlış mı anlamışsın? | Open Subtitles | أنا آسفه هل كان هناك نوعا ما من سوء الفهم |
| Yanlış anlamışsın. Gerçekten- | Open Subtitles | لقد فهمتَ ذلك على المَنْحى الخطأ كُفّ عن هذا |
| Hey, Trager, Yanlış anlamışsın. Sadece seni gözlüyordum. | Open Subtitles | تريجر انتي فهمتي خطأ ، لقد كنت فقط أختبرك |
| Beni yanlış anlamışsın. Bu olayla bir ilgim yok. | Open Subtitles | لقد فهمتني على نحو سيء، ليس لي علاقة بالأمر |
| belki de doğru anlamışsın, anı yaşamak. | Open Subtitles | حسناً, ربما أنت فهمتها بشكل صحيح عيش كل لحظة بوقتها |
| -Yanlış anlamışsın. Ona mal bulayım diye beni kokaine o bulaştırdı. | Open Subtitles | لقد فهمت الأمر بالعكس لقد حرفتني إلى الكوكايين لكي أكون رجلها الُمعتمد عليه |
| Her şeyi yanlış anlamışsın. Sana acıdığım için gelmedim buraya. | Open Subtitles | لقد فهمتِ ذلك بنحو خاطئ، لستُ هنا لكوني أشفق عليك |
| Hayır, ben... sen yanlış anlamışsın. | Open Subtitles | لا انا - انت تعرف انت أسأت فهمي هذا ليس ما أردت ان اعنيه |
| Yanlış anlamışsın. Sadece arkadaşım. | Open Subtitles | لقد أسأت الفهم إنها مجرد صديقة |
| Kusura bakma Megan, yanlış anlamışsın. | Open Subtitles | ميغان، أنا آسف إذا كنتِ قد اسأتِ الفهم |
| Her şeyi yanlış anlamışsın. O eski sevgilisi. | Open Subtitles | لقد أسأت الفهم,أنه حبيبها السابق |
| Yanlış anlamışsın Eddie. | Open Subtitles | أنت أسأت الفهم يا إدي |
| Her şeyi yanlış anlamışsın, değil mi? | Open Subtitles | لقد فهمتَ الأمر على نحو خاطئ, صحيح؟ |
| Yanlış anlamışsın... | Open Subtitles | فهمتَ الأمر بشكل خاطئ ليس الأمر كما تظن |
| Her şeyi yanlış anlamışsın, değil mi? | Open Subtitles | لقد فهمتَ الأمر على نحو خاطئ, صحيح؟ |
| Beni düşündüğün için çok naziksin ama gerçekten konuyu çok yanlış anlamışsın. | Open Subtitles | . انه لطف شديد منك أن تكون مهتمه ولكن أنت حقا فهمتي الامر بشكل خاطئ |
| Ama aklımızdakini anlamışsın gibi görünmüyor. | Open Subtitles | لكن لا يبدو أنكِ فهمتي ما تحويّه عقولنا |
| Beni düşündüğün için çok teşekkür ederim ama beni yanlış anlamışsın beyefendi. | Open Subtitles | شكراًجزيلاًلتفكيركبيولكن ... ولكن سيدي، لقد فهمتني خطأ ليس لدي أسلوب للدمار |
| Pizza cidden iyi fikirmiş. İyi ki yanlış anlamışsın. | Open Subtitles | البيتزا كانت خياراً جيداً للغاية، أنا مسرورة أنك فهمتها على نحو خاطئ. |
| Herşeyi yanlış anlamışsın bebğim, ...çünkü o, senin paran değil. | Open Subtitles | لقد فهمت الأمر على نحوٍ خاطئ يا جميلتي لأنّ ذلك ليس مالك |
| Hayır, yanlış anlamışsın bücür. Adamı biz öldürmedik. Buraya ona yardıma geldik. | Open Subtitles | كلا، فهمتِ الأمر بشكل خاطىء نحن لم نقتل الرجل، لقد أتينا هنا لمساعدته |
| Beni tamamen yanlış anlamışsın. | Open Subtitles | لقد أسئت فهمي تماماً |
| Bizi yanlış anlamışsın. Buralarda kendi işini, kendin görmelisin. | Open Subtitles | ، لقد إستغلتنا كثيرا ً يا صاح عليك أن تفعل ذلك بنفسك |
| - Sen öyle anlamışsın. | Open Subtitles | -هذا انطباعكِ أنتِ |