| Yeşimi vermezsen Amthor geçmişini kocana anlatacaktı. | Open Subtitles | ان امثور كان سيخبر زوجك بماضيك لو لم يحصل على العقد |
| Tell'e her şeyi anlatacaktı ve pazarlık edebileceğim tek şey sendin. | Open Subtitles | كان سيخبر تريب و أنت الشيء الوحيد الذي يمكنني أن أفاوض عليه |
| Damadınız bütün şu yaşadığı uzaylı macerasını insanlara anlatacaktı, değil mi? | Open Subtitles | زوج ابنتكِ كان سيخبر الناس -عن المغامرة حول المخلوقات الفضائيّة، صحيح؟ |
| Anthony söz verdi, onu nasıl kurtardığını anlatacaktı. | Open Subtitles | أنتوني وعدني أنه على الأقل سيخبرني كيف أنقذت حياته |
| Aslında Leo bana orduda geçen günlerini anlatacaktı. | Open Subtitles | في الواقع، " ليو " كان سيخبرني بتجربته في الجيش |
| Başarılı bir iş adamı gelip, bize başarıyı ve dünyada nasıl iz bırakılacağını anlatacaktı. | Open Subtitles | لأن عازف طبول مع فريق غنائي شهير كان آتيا ليحكي لنا عن نجاحاته و كيفية التأثير في العالم |
| - Hakkımızdaki gerçeği herkese anlatacaktı. | Open Subtitles | كان سيخبر الجميع الحقيقة بشأننا |
| Kaset ta kendisi, polise her şeyi anlatacaktı. | Open Subtitles | إنه هو الشريط كان سيخبر الشرطه عنا |
| O herkese anlatacaktı. | Open Subtitles | لقد كان سيخبر الجميع |
| Efendim, Raglan öldürüldü çünkü bana annemin davasıyla ilgili bir şey anlatacaktı. | Open Subtitles | سيّدي، لقد قتل (رغلان) لأنّه كان سيخبرني شيئا حول قضيّة أمّي |
| John bana Jasper'ı anlatacaktı. | Open Subtitles | كان جون سيخبرني عن جاسبر. |
| Başarılı bir iş adamı gelip bize başarıyı ve dünyada nasıl iz bırakılacağını anlatacaktı. | Open Subtitles | لأن عازف طبول مع فريق غنائي شهير كان آتيا ليحكي لنا عن نجاحاته و كيفية التأثير في العالم |