| Tek istediğim Anna ile tekrar çıkmak. | Open Subtitles | كل ما أريده .. هو الخروج مع آنا مرةً أخرى |
| Anna ile konuşuyordum. | Open Subtitles | النظرة، أنا كُنْتُ أَتكلّمُ مع آنا في وقت سابق. |
| CBP yetkilileri Anna ile konuşmama izin vermedikleri gibi orada olup olmadığını bile söylemediler. | TED | لم يقم موظفو CBP بمنعي من التكلم مع آنا فقط، بل ولم يخبروني إذا كانت هناك اصلاً. |
| Bu gece, "Chad Decker ile Gerçek Bakış" Anna ile yakinen ve şahsen bir röportaj sunmaktan gurur duyuyor. | Open Subtitles | الليلة، التركيز الرئيسي مع تشاد ديكر... تفخر بتقديم مقابلة وثيقة وشخصية مع آنا... |
| Anna ile tanıştığımda... | Open Subtitles | حين التقيت مع آن لم اشعر هكذا من قبل |
| Anna ile yemek salonundalar. Yakında işleri biter. | Open Subtitles | تُنظفُ غرفة الطعام مع "آنا" وسوف يتنهون من ذلك سريعاً |
| Biri, Anna ile takılıp popüler olmanın tadını çıkaran ben. | Open Subtitles | الأولى هي التي تتسكع مع "آنا" وتستمتع بكونها محبوبة. |
| - Yardım fonu, Anna ile birlikte. | Open Subtitles | مؤسسة مشتركة، مع آنا |
| Anna ile bir kez karşılaşması yetti... | Open Subtitles | ..لقاء واحد مع آنا |
| Brad, dilediğin sürece Anna ile birlikte olmayı ve çocuklarını olabildiğince korumayı kabul ediyor musun? | Open Subtitles | (براد) ، هل توافق على البقاء مع (آنا) طالما تريد؟ و أن تحمي ذريتك طالما تستطيع؟ |
| Bu akşam, "Chad Decker İle İlk Bakış" sizlere gururla Ziyaretçilerin kumandanı Anna ile kişisel ve samimi bir program sunuyor. | Open Subtitles | هذه الليلة ، المحور الرئيسى مع (تشاد ديكر) يفخر بأن يقدم بشكل شخصى و مباشر مقابلة مع (آنا) |
| Sırada ise Mary Falkner'ın, Anna ile yaptığı olağandışı görüşmesinin detaylarını vermeyi planladığı röportaj var. | Open Subtitles | و التالى المقابلة الوحيدة مع ( مارى فولكنر) و إعلان تفاصيل لقائها الإستثنائى مع (آنا) |
| Senatör Kerrigan'a karşı aldığın haber kaynağı Anna ile öldü. | Open Subtitles | معلوماتك حول عضو مجلس الشيوخ (كيرغن) ماتت مع (آنا) |
| Hayır. Ama o aslında burada, Anna ile tartışıyor. | Open Subtitles | "لا، لكنّه حقيقتاً يُناقشه الآن مع (آنا)" |
| Anna ile nereye gideceğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين أن ستذهبين مع (آنا)؟ |
| Genelde maçlardan önce Anna ile takılırdık, ...ama o gün Boston Kolejin'den bir antrenör gelecekti Anna dikkatimin dağılmasını istemedi. | Open Subtitles | عادة كنت أتسكع مع (آنا) في ذلك الوقت (ولكن المجنِّد من جامعة (بوسطن كان قادماً ليشاهد المباراة في ذلك اليوم ولم ترد (آنا) تشتيت انتباهي |
| Anna ile birlikteydim. | Open Subtitles | لقد كنت مع آنا |
| Anna ile alakalı değildi. | Open Subtitles | لا, لا, ليس مع (آنا) أكثر. |
| Anna ile konuşmalıyım. | Open Subtitles | احتاج التكلم مع آن |