| Anne babamız görmezken, cesaret edebildiğimiz kadar uzağa yüzüyorduk. | Open Subtitles | عندما لم يكن يراقبنا والدينا كنا نسبح الى أبعد ما نستطيع في البحر |
| Gerçi Anne babamız öldükten sonra her şey değişti. | Open Subtitles | لكن لم يكن أي شيء كطبيعته بعد وفاة والدينا. |
| Evet. O on yaşındayken Anne babamız öldü. | Open Subtitles | أجل لكن والدينا ماتوا حين كان بسن العاشرة |
| Ve Anne babamız sabah kesin bizi gelip alır. | Open Subtitles | وبالتأكيد سيأتون والدينا في الصباح ليأخذوننا. |
| Anne babamız öldüğünde, kilisedeki herkesin gözlerini bizden alamamasını hatırlar mısın? | Open Subtitles | هل تذكر عندما كنّا أطفالاً بعدما توفي والدانا عندما كان جميع من في الكنسية يحدقون بنا؟ |
| Neticede kızları psikiyatrist olduğun için, Anne babamız anlayacaktır. | Open Subtitles | أبنتهما هى طبيبته النفـسية والدينا لن يتفـهما ابداَ هذا الامر |
| Çoğunuzun bildiği üzere Anne babamız bu dünyadan göçtükten sonra kardeşimle bana bir aile üyesi kadar yakındı. | Open Subtitles | ...كما تعلمون بيرت كان كأبٍ لي أنا وأخي بعد وفاة والدينا |
| Anne babamız ne olduğunu asla fark etmeyecekler. | Open Subtitles | والدينا يجب أن لايعرفوا ماذا حصل |
| Anne babamız biz çocukken ölmüş. | Open Subtitles | توفى والدينا عندما كنا صغار |
| Kaka, ya Anne babamız ne olacak? | Open Subtitles | كاكا , ماذا عن والدينا ؟ |
| Anne babamız hiç evlenmediler. | Open Subtitles | والدينا لم يتزوجا بعد. |
| Tüm bunları kardeşin olduğum ve seni sevdiğim için kabul ettim Annie, ve düşündüm ki Anne babamız hakkında hissettiklerin belki bunları yaparsak değişir. | Open Subtitles | افعل كل ذلك لأنني شقيقك يا (آني) وأحبكِ وأعتقد انكِ ربما تريدين تلك الأمور لمساعدتك للتقريب بينك وبين والدينا |
| Anne babamız içeride. | Open Subtitles | والدينا فى الداخل |
| Anne babamız kendi kendine ayrıldı, Aria. | Open Subtitles | والدينا فصلوا بعضهم، (آريا) |
| Anne babamız öldüğünde Onun başkaldırma dönemleriydi. | Open Subtitles | حين مات والدانا كان في طور تمرّده |