| Bu çerçevede aslında Apple'ı eski güce dayalı bir şirket olarak tanımladık. | TED | في هذا الإطار، نحن نصف آبل فعليًا كشركة قوة قديمة. |
| Bunun nedeni ideolojisi idi. Apple'ı yöneten ideoloji Cupertino*'daki mükemmeliyetçi (ABD Kaliforniya'daki teknoloji merkezi) ürün tasarımcısının ideolojisidir. | TED | ذلك بسب الأيديولوجية، الأيديولوجية الحاكمة في آبل هي أيديولوجية الكمال مصمم المنتجات كوبرتينو. |
| Ama, bu şirketler bunlara en iyi örnek olarak Apple'ı verebiliriz devletten bu büyük faydayı sağlayabildi. | TED | ولكن أيضا هذه الشركات التي استفادت بشكل كبير من الدولة-- آبل كمثال بارز. |
| Apple'ı bırak, Microsoft'u da. | Open Subtitles | "أقصد ، أنسوا أمر "آبل" ، أنسوا أمر "مايكروسوفت |
| Şimdilik. Apple'ı yapan insanlar elimizde mevcut. | Open Subtitles | إنه الرئيس في الوقت الراهن ولكن الناس الذين يصنعون مُنتجات "آبل" في صفنا |
| Ve Apple'ı tekrar havalı yapacağız. | Open Subtitles | وبالطبع، سوف نجعل "آبل" رائعة مُجدداً |