| Bu savaş zaten kaybettiniz, Pete sadece bunu anlamak için fazla aptalsın. | Open Subtitles | لقد خسرت هذه المعركة يا بييت و أنت غبي جداً لتدرك ذلك |
| - En azından bir beynim var! - Çok aptalsın, Çene. | Open Subtitles | ـ على الأقل لدي دماغ ـ أنت غبي جدا، ماوث |
| Kendine prensip sahibi diyebilirsin, ama aslında yaşlı ve inatçı bir aptalsın. | Open Subtitles | قد تدعو نفسك ذو مبدأ لكن ما أنت حقأ هو أحمق عنيد |
| Ama arazimi kiliseye satacağımı sanıyorsan palavracı olduğun kadar aptalsın da demektir. | Open Subtitles | ولكن اذا اعتقدت انني سابيع أرضي للكنيسة , فانت أحمق , فضلا عن كونك كاذب |
| Cindy, ne kadar büyük bir aptalsın. Hâlâ eski karısıyla yatıyor. | Open Subtitles | سيندي، أيُعقَل أن تكوني غبية هكذا إنه مازال يضاجع زوجته السابقة |
| Kan, gerçek beni ortaya çıkarıyor. Farklı bir şey düşünüyorsan, aptalsın demektir. | Open Subtitles | الدماء تخرج ما بداخلي، و لو ظننتِ خلاف ذلك ، فأنتِ حمقاء. |
| Kolonya sürecek kadar aptalsın da ondan. Hayır. | Open Subtitles | هذا لأنك غبي بالقدر الكافي لوضع القولونيا |
| Öyle aptalsın ki, hecelemesini bile bilmezsin. | Open Subtitles | أنت غبي لم تنطقها بشكل سليم لا تحدثنى عن الهلع |
| Çok aptalsın Eğer onu havaya uçurursak binbir parçaya bölünür | Open Subtitles | أنت غبي جداً فكر عندما نقذفه الي اعلي سيتحول إلى أشتاتِ |
| Çok aptalsın Eğer onu havaya uçurursak binbir parçaya bölünür | Open Subtitles | أنت غبي جداً فكر عندما نقذفه الي اعلي سيتحول إلى أشتاتِ |
| Ve sen de yutacak kadar aptalsın! | Open Subtitles | وأنت كُنْتَ غبي بما فيه الكفاية للوقوع اخرسي يا عاهرة |
| Senin bir Etiyopyalı olduğuna karar verebilirim. Bunun bir hakaret olduğunu düşünemeyecek kadar aptalsın. | Open Subtitles | أنت غبي لاعتقادك أنها أهانه إذا كان هناك خطاء سوف نثبته |
| Eğer bunu anlayamıyorsan, kusura bakma, sen bir aptalsın. | Open Subtitles | وإذا لم تستطع تقبل ذلك فاعذرني .. إنك أحمق |
| - Bunu biliyorsun, bilmiyorsan da aptalsın. - Şerif'in emri, sizi içeri alamam. | Open Subtitles | . إذا لم تكن أحمق . هذه أوامر عمدة البلدة |
| Mesela sen bir kahramansın yerine sen bir aptalsın diyordum. | Open Subtitles | . على سبيل المثال ، أدعوك أحمق عندما أعني أنك بطل . أنتقد أعمالك وبعد ذلك أقلدك بنفسي كالحارس الليلي |
| Eliza, sen bir aptalsın! Bu tam bir cevap değil. | Open Subtitles | " وكيف يشعر " بيكيرينغ إليزا " أنت غبية " |
| Kızım, böyle tatlı bir çocuktan ayrıldığın için çok aptalsın. | Open Subtitles | يا فتاة , أنت حمقاء لانفصالك عن شخص برقة قلبه |
| Biliyor musun Robin, bazen çok aptalsın. | Open Subtitles | هل تعرفين يا روبين أحيانا تكونين غاية في الغباء |
| - aptalsın, Brezilya en iyisidir. - O savunmayla değil. | Open Subtitles | انت غبى منتخب البرازيل هو الافضل ليس بوجود ذلك الدفاع |
| Planlarımı bozabileceğini düşünüyorsan sandığımdan daha da aptalsın. | Open Subtitles | انت احمق كبير على ما اعتقد تعتقد بانك ستحطم خططى |
| Önce abaza olduğunu düşünmüştüm. Ama sen anı zamanda bir aptalsın. | Open Subtitles | اعتقدت انك مجرد مغفل والآن تأكدت انك فعلا غبي |
| Bu sırada kıçından fırlayan bir iblisin şarkı söylediğini fark edemeyecek kadar aptalsın. | Open Subtitles | مع ذلك , أنت أغبى من أن تدرك أن هناك عفريت ملصق فيك |
| Küçük, güçsüz bebeğe bakın. aptalsın, seni aptal, güçsüz bebek. | Open Subtitles | انظروا للطفل الضعيف ، أنت غبيّ ، أيها الطفل الضعيف الغبي |
| Bir bez parçasının insanla canavarı birbirinden ayırabileceğini düşünüyorsan tam bir aptalsın. | Open Subtitles | إنك أبله إذا خلت أن قطعة قماش بوسعها فصل الرجل عن الوحش. |
| Neden bu kadar aptalsın? Hep aptaldı zaten. Kes esnemeyi. | Open Subtitles | لما أنت غبيٌ جداً، هو دائماً كذلك توقّف عن التثاءب. |
| Sensin aptal. - Sen daha aptalsın. | Open Subtitles | كنت تعجبني أكثر عندما كنت غبياً |
| Hey koç! Üç galibiyet için teşekkürler! Sen bir aptalsın! | Open Subtitles | يا كابتن شكراً على الفوز لثالث مرة انت اخرق |
| Sen kendine güvenen değil, aptalsın. | Open Subtitles | انت لست واثقة من نفسك بل انت مغفلة |