| Çünkü bu sabah evden ayrıldığımda yolun bitiminde bir araba vardı. | Open Subtitles | لأنني حين غادرت المنزِل هذا الصباح كان هناك سيارة بنهاية الطريق |
| Philip Amca, yolda polislerle dolu bir araba vardı. | Open Subtitles | العم فيليب، كان هناك سيارة مليئون بالمخبرين أسفل الطريق. |
| Aşağıda küçük, iki kişilik bir araba vardı. | Open Subtitles | أمام البوابة كانت هناك سيارة صغيرة بمقعدين |
| Ön tarafta bir araba, aşağıda başka bir araba vardı. Ben arkadaydım. | Open Subtitles | كانت هناك سيارة بالأمام، وأخرى بالأسفل، أنا كنت بالخلف. |
| Eski bir araba vardı. | Open Subtitles | كانت شاحنة قديمة |
| Galiba. Eski bir araba vardı. | Open Subtitles | أعتقد ذلك, كانت شاحنة قديمة |
| Geçen gece işten eve döndüğümde salonumda beni ezmek isteyen bir araba vardı. | Open Subtitles | عندما رجعت للبيت من العمل ليلة أمس كانت هناك سيارة في غرفة جلوسي تحاول سحقي |
| Öbür teröristle, bilgisayar arasında bir araba vardı. | Open Subtitles | كان هناك سيارة بين جهاز التحكم و الإرهابي |
| Silahlardan dolayı camları paramparça olmuş hasarlı bir araba vardı.. | Open Subtitles | كانت هناك سيارة محطمة و جميع نوافذها تحطمت من أعير نارية |
| O gün ayrıIdığımda, evin yakınında park etmiş bir araba vardı | Open Subtitles | ,عندما غادرت هذا اليوم كان هناك سيارة مركونة بجوار المنزل |
| Çünkü buraya gelirken peşimde bir araba vardı. | Open Subtitles | لـاـ. لـان كان هناك سيارة تتعقبني إلي هنا. |
| Ne olup bittiğini görmek için gittim ve tabii ki bir araba vardı, arabanın içinde de üzgünüm Jimmy, annen vardı. | Open Subtitles | ذهبت لرؤية ما الذي يحصل وكانت هناك سيارة وبلسيارة أنا آسة يا جيمي, لقد كانت والدتك إنها ميتة |
| Evden ayrılıyordum, ve aşağı sokakta park halinde bir araba vardı, ve koltukta birisinin olduğunu görebiliyordum, ve Hannah'ın evine bakıyorlardı. | Open Subtitles | لقد تركتها في المنزل وكانت هناك سيارة متوقفة في الشارع وكنت أرى شخصاً في مقعد السائق |
| Muhtemelen onları bekleyen bir araba vardı. | Open Subtitles | إذًا يُحتمل أنه كانت هناك سيارة تنتظرهم. |
| Farında gülen surat olan büyük bir araba vardı. | Open Subtitles | كانت هناك سيارة كبيرة مع أوجه ابتسامات في إنارتها |
| Önlerinde başka bir araba vardı. | Open Subtitles | أجل ، كانت هناك سيارة آخري أمامهم. |
| Lokantanın dışında duran bir araba vardı. | Open Subtitles | كانت هناك سيارة مركونة خارج المطعم. |
| Bir beyaz araba, bir de mavi araba vardı. | Open Subtitles | كان هناك سيارة بيضاء وأخرى زرقاء |