| Satıcılar ile alıcılar arasında aracılık eden bir ofis görevlisini atadılar | TED | لقد عينوا مراقب كان يقوم بدور الوسيط بين البائع و المشتري |
| Web herşeyi bağlar. ve çok yakında birçok insan aktivitesine aracılık edecek. | TED | تقوم الشبكة بربط كل شيء، و قريبا جدا ستقوم بدور الوسيط في غالبية النشاطات البشرية. |
| Benim aracılık yapmamı istemezsin. | Open Subtitles | أنت قد لا ترغب فى الاتفاقات البيئية المتعدده ان تكون وسيط لك. |
| aracılık yaptığın zaman genelde içki içmeye götürmezsin, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | هل تلاحظ أن التدخل لا يعنى بأن تكون تشرب |
| aracılık yapıp şirketin hesaplarını açan kişi oymuş. | Open Subtitles | وهو الذي توسط للاتفاق على فتح ملفات الشركة |
| Ama yeni bağlantılarım kanalıyla sığır başına 28 dolara aracılık edebilirim. | Open Subtitles | وعلى الرغم من خلال بعض المعارف الجديدة أستطيع التوسط في سعر 28 دولارا للرأس. |
| Kolombiya ve Bolivya sanayicileri için çok büyük anlaşmalara aracılık yaptım. | Open Subtitles | توسطت في صفقات هائلة للصناعات الكولومبية والبوليفية. |
| Bir aracılık firmasında başkan yardımcılığı yapan bir üniversite mezunu. | Open Subtitles | انها خريجة جامعية بمنصب نائب رئيس فى مكتب سمسرة |
| Aradığımız bu adamsa, satışa aracılık ediyor olmalı. - Bu oyun salonu nerede? | Open Subtitles | إن كان هذا رجلنا, فهو يقوم بدور الوسيط في الصفقة. |
| Cömert bir aracılık ücretinin fazlasıyla tatminkar olacağını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نرى أن أجر الوسيط العالي سيكون أكثر من مرضي بالنسبة لك انتهى الاجتماع |
| Ama bu aracılık ücretini elli iki parçaya bölüp, sene sonuna kadar haftalık olarak ödeyebilir misiniz? | Open Subtitles | لكن هل تفصلي أجر الوسيط إلى 52 دفعة تدفع بشكل أسبوعي على مدار السنة القادمة؟ |
| Eğer bana izin verirseniz, Bay Emerson'la size aracılık etmekten memnuniyet duyarım. | Open Subtitles | لو سمحتى لي, سأكون سعيداً أن أكون الوسيط بينك وبين السيد (إيمرسون) |
| Çalıntı mali bilgiler için aracılık yapma maskesiyle onlarla bağlantı kurdum. | Open Subtitles | شاركت معهم متظاهرا بأنني وسيط لبيانات مالية مسروقة |
| aracılık teklifinde değil adamını alma teklifinde bulunuyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقدم وسيط للترتيب, بل أنا أعرض شراء رجُلك. |
| Ajanslar arasında aracılık yapıyor, işler ters giderse uzlaşmaya yardımcı oluyor. | Open Subtitles | هو وسيط بين وكالات الاستخبارات يساعد على التفاوض عندما تسير الأمور بشكل سيء |
| Sadece sınırlı bir temelde aracılık edebildiğimizi biliyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تعلم أننا لا نستطيع التدخل سوى على جزء معين من حياتكم |
| Efendimiz, bilgeliğinize soruyorum, eğer aracılık etmeniz mümkünse, ...bu adamı ıslah ediniz. | Open Subtitles | يا إلهى ، أطلب حكمتك إذا كنت ترى إنه من المناسب التدخل لمساعدة هذا الرجل فى الشفاء |
| 5-6 yıl önce Isley, ÇKA'nın onay vermemesine rağmen bir taşra alanı geliştirme anlaşmasına aracılık etti. | Open Subtitles | قبل خمس،ست سنوات،ايزلي توسط لصفقة تنمية الغابات على الرغم من معارضة وكالة حماية البيئة |
| 5-6 yıl önce Isley, ÇKA'nın onay vermemesine rağmen bir taşra alanı geliştirme anlaşmasına aracılık etti. | Open Subtitles | قبل خمس،ست سنوات،ايزلي توسط لصفقة تنمية الغابات على الرغم من معارضة وكالة حماية البيئة |
| aracılık yapacağım bazı insanlarla söz konusu bu değişim kontrol edilebilir. | Open Subtitles | ومع الحلفاء المناسبين الذي أستطيع التوسط معهم يمكن التحكم في إتجاه تلك الحراكات |
| Dava içinde Federalleri arayıp bizim için aracılık etmelerini isteyeceğim. | Open Subtitles | والآن بشأن القضية سأتصل بالمباجث الفيدرالية وأرى هل يستطيعون التوسط لصالحنا |
| 20 yıl önce Sheik Rashid'in kaçmasına ABD aracılık etti. | Open Subtitles | فقد توسطت (الولايات المتحدة) بلجوء الشيخ (رشيد) منذ 20 عاماً, |
| Başka bir aracılık şirketinde mi çalışmaya başladınız? | Open Subtitles | هل ذهبتى الى وكالة سمسرة اخرى |
| Steve Cahill, dünyanın dört bir yanında kötülere aracılık eden pislik herifin teki. | Open Subtitles | ستيف كاهيل ، منحط هو يعمل كوسيط للمجرمين في أنحاء العالم |
| Peki o zaman, şimdi tahsis aşısı da var ki, ...bizi aracılık yaparak barışı işimize alabilirsiniz. | Open Subtitles | ـ حسنا، إذن، الآن بما أنك حصلت على ضربتك الغير مباشرة يمكننا أن ننتهي من مضاربات التجارة و السمسرة بسلام |