| Yalnızca arkadaşlarımızdan ve toprak krallığındaki müttefiklerimizden oluşan bir grupla. | Open Subtitles | فقط فريق من أصدقائنا و بعض الحلفاء من مملكة الأرض |
| Tekrar bağlanmak için sözde arkadaşlarımızdan uzakta biraz vakit geçirirdik. | Open Subtitles | وقضاء بعض الوقت لإعادة التواصل بيننا بعيدًا عن أصدقائنا الزائفين |
| arkadaşlarımızdan bir kaçının canına okunmak üzere ve buna izin veremeyiz. | Open Subtitles | ما يقصدة الجنرال أن أصدقائنا سيقعوا فى براثن التعذيب و لا يمكن أن نسمح بهذا |
| Gapminder.com'dan arkadaşlarımızdan gelen sonuçlar yıl, yıl | TED | سنة بعد سنة. هذا يأتي من اصدقائنا في موقع Gapminder.com. |
| Takım arkadaşlarımızdan birinin başı belaya girerse onu kurtarmak bizim görevimiz. | Open Subtitles | إذا كان واحد من رفاقنا يحصل في ورطة, من واجبنا لانقاذه. |
| Ben sadece bunu arkadaşlarımızdan saklamamızı tuhaf buluyorum. | Open Subtitles | أعتقد إنها بعض من أنواع الصداقة بأننا يجب أن نختفى من أصدقائنا |
| Sakladığımız bilgi... en yakın arkadaşlarımızdan birinin kalbini ve ruhunu paramparça edebilir. | Open Subtitles | بإمكانها تحطيم قلب و روح أحد أعز أصدقائنا |
| Uzun yıllar sonra, kutlama yaparken... 37. evlilik yıl dönümünde... arkadaşlarımızdan biri bize ilk buluşmamızı sorarsa... ne söyleyeceğiz? | Open Subtitles | أعوام من الآن عندما نحتفل بمناسبة عيد زواجنا السابع والثلاثين و واحد من أصدقائنا سأل عن موعدنا الأول |
| Bu "kaçıklar" diye çağırdıkların, bizim yakın arkadaşlarımızdan. | Open Subtitles | هذان المختلان كما لقبتهما هما من أقرب أصدقائنا |
| arkadaşlarımızdan, çalışanlarımızdan ve Amerikan halkından gerçeği saklama kararımızdan dolayı ailem ve ben tam sorumluluk alıyoruz. | Open Subtitles | عائلتي و أنا نتحمل المسؤولية الكاملة عن اخفاء الحقيقة عن أصدقائنا و زملائنا و عن المجتمع الأمريكي |
| arkadaşlarımızdan birinin ölümü görmeye dayanabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنني أستطيع أن ارى أحد أصدقائنا يموت |
| İşe geri gitmeliyim arkadaşlarımızdan birinin paraya ihtiyacı olursa diye. | Open Subtitles | .. يجب أن أعود للعمل في حالة احتاج أحد من أصدقائنا الآخرين إلى المال |
| Aslında arkadaşlarımızdan biri onun hakkında birçok hikaye oluşturan bir spiker. | Open Subtitles | أجل في الحقيقة أحد أصدقائنا صحفية وأجرت قصة شاملة عنه |
| Herkesin hayatı öyle ama arkadaşlarımızdan hiçbiri böyle bir şey yapmadığı için bayıldım. | Open Subtitles | حسنا الكل حياتهم هكذا لكنني احبها لأن ايا من أصدقائنا لم يقم بها من قبل |
| Bakın, yönetimde, ordudaki arkadaşlarımızdan biraz daha fazla esneklik yapıyoruz, yani doğal olarak, biraz düşük seviyede dargınlık var. | Open Subtitles | انظر,نحن لدينا مساحه أكبر من المناورات لنتعامل معها أكثر من أصدقائنا فى الجيش,لذا وبطبيعه الحال هناك بعض الاستياء المنخفض |
| Ben senin yerine tüm arkadaşlarımızdan kaçınırken sen ölü şakaları mı yapacaksın? | Open Subtitles | تلقين بطرائف الموتى على حين أتجنّب كلّ أصدقائنا نيابة عنك؟ |
| Neyse ki en yakın arkadaşlarımızdan biri düğün organizatörü. | Open Subtitles | لحسن الحظ , واحد من أعز أصدقائنا يعمل كمخطط للحفلات |
| En iyi arkadaşlarımızdan dördü aynı gün evlenince, ...onların sahip oldukları şeye sahip olmayı istemek normal. | Open Subtitles | عندما يتزوجَ أربعةٌ من أفضلِ أصدقائنا ،باليومِ نفسه .إنهُ أمرٌ طبيعيّ بأن برغبتكِ بما لديهم |
| Denny ya da arkadaşlarımızdan biri sağdıç olsun isterdim... | Open Subtitles | كنت افضل بان يكون ديني او احد من اصدقائنا... |
| Kayıt eklemek için Dr.Dodd'a söylemek istiyorum... en sevgili arkadaşlarımızdan birisi bu gün bizimle olmamayı seçti Dr.Dodd. | Open Subtitles | اريد ان اقول, ان الدكتور دود... و هو واحد من اعز اصدقائنا اختار الا يأتى معنا اليوم |
| Mahsur kalan arkadaşlarımızdan biri. | Open Subtitles | هذا ليس بطائر لعين بل أحد رفاقنا المحاصرين هناك |
| Patronumla arkadaşlarımızdan birinin arasını yapmayacağım. | Open Subtitles | لن أقوم بالتوفيق بين مديرتي وأحد صديقاتنا |