| - İlkin bana inanmadılar. Ateş Ulusu askerleri casus olduğumu sandılar. | Open Subtitles | في البداية لم يصدقوني فقد ظن جنود أمة النار أنني جاسوس |
| Dünya seni Ateş Ulusu'na kaptırmaya danayamaz. Ben de dayanamam. | Open Subtitles | لن يحتمل العالم خسارتك بسبب أمة النار و أنا كذلك |
| Gelin size göstereyim. Ateş Ulusu bu duvarı asla geçemez. | Open Subtitles | أضمن لك أن أمة النار لا تستطيع إختراق هذا الجدار |
| Ateş Ulusu, Büyük Kütüphane'den bizimle ilgili bir bilgi çaldı. | Open Subtitles | قوم النار قام بسرقة معرفتنا و علومنا من المكتبة العظيمة. |
| Ateş Ulusu'nun, en tembel üyesinden başka ne beklenir ki? | Open Subtitles | ماذا أتوقع أن اسمع من أكسل رجل في عشيرة النار |
| Ateş Ulusu'na en karanlık günde ne olduğunu öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أعرف ما حدث لأمة النار في أكثر أيامهم ظلاماً |
| Onu buzdan kurtarmamız, gökyüzüne mesaj göndermesi ardından da Ateş Ulusu'nun gelmesi tesadüf olamaz. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون ذلك بمحض الصدفة . أخرجناه من الجليد, ثم الضوء الذي ضرب السماء و الآن شعب النار هنا مع آلاتهم. |
| Ateş Ulusu 100 yıldır amansızca Ba Sing Se'yi dışardan yenmeye çalıştı. | Open Subtitles | لمئات السنين كانت أمة النار تهاجم في با سينغ سي من الخارج |
| Ateş Ulusu gemilerinin içeri girmesini engellemek için bu karışık mayınları kullanıyorduk. | Open Subtitles | لقد كنا نستخدم هذه الألغام المتكتلة لنمنع سفن أمة النار من الدخول |
| Ama ben, Ateş Ulusu tarihindeki en büyük lider olacağım. | Open Subtitles | و لكني سوف أصبح أعظم زعيمة في تاريخ أمة النار |
| Tam Ateş Ulusu'ndan bir adım öndeyiz derken onların bizi çoktan geride bıraktığını öğreniyoruz. | Open Subtitles | لقد كنت اعتقد أني أسبق أمة النار يتضح أنهم هزمونا حتى في ذلك منذ زمن بعيد |
| Tam olarak, Ateş Ulusu tarihindeki en karanlık gün. | Open Subtitles | إنه حرفياً ، أكثر أيام أمة النار ظلاماً الآن فهمتها |
| İz sürmemize gerek yok. Beni Haru'ya Ateş Ulusu askerleri götürecekler. | Open Subtitles | ,لن نحتاج لتعقبه فسوف تأخذني أمة النار إليه مباشرة |
| Bir gün Ateş Ulusu'nu buradan temelli süreceğiz. | Open Subtitles | يوماً ما, سنخرج أمة النار من هنا للأبد و نحرر هذه المدينة |
| Bugün Ateş Ulusu domuzuna karşı başka bir darbe indiriyoruz. | Open Subtitles | و اليوم قمنا بضربة أخرى ضد أمة النار المزرية |
| Şimdi ayrılamayız, Ateş Ulusu ormanı yakıp kül etmek üzere. | Open Subtitles | لا يمكن أن نغادر الآن و أمة النار على وشك إحراق الغابة |
| Su deposu dolu olmazsa Ateş Ulusu askerleri kurtulabilir. | Open Subtitles | إذا لم تُملئ الخزانات فربما تنجو فرق أمة النار |
| Bunlar Ateş Ulusu'ndan aldığı kırmızı fıçılar. | Open Subtitles | هذه هي البراميل الحمراء التي أخذها من أمة النار |
| Umarım Miyuki değildir. Miyuki, gene mi Ateş Ulusu'yla başını belaya soktun? | Open Subtitles | أنا أتمنا أنها ليست ميوكي ميوكي هل تورطتي مع أمة النار من جديد |
| Ateş Ulusu, ruhların gözetiminde yaşamak istemiyor. | Open Subtitles | قوم النار لا يتمنوا العيش وفق قوانين الأرواح. |
| Kuyruklu yıldız'dan aldığımız güç sayesinde hiç kimse Ateş Ulusu'nu durduramayacak | Open Subtitles | بالطاقة التي ورثتها من المذنب لا أحد سيستطيع إيقاف عشيرة النار |
| Annemi, Ateş Ulusu saldırısında kaybettik. Bu kolye bana ondan kalan tek şey. | Open Subtitles | لقد فقدت أمي في غارة لأمة النار وهذه القلادة هي كل ما تبقى منها |
| Ateş Ulusu halkıma saldırdığında ben orada değildim | Open Subtitles | لم أكن موجود عندما هاجم شعب النار شعبي. |