| Baba kıyının 90 km uzağında balık avlıyordu ama artık kıyığa çok yakın. | Open Subtitles | كان يصطاد السمك على مسافة 50 ميلا عن الشاطىء، لكنه الان ليس ببعيد. |
| Tabii, canım. Zaten baban da aslan avlıyordu, değil mi? | Open Subtitles | نعم بالتأكيد إن والدك يصطاد الأسود أليس كذلك؟ |
| Roy kuş avlıyordu. | Open Subtitles | كان روي يصطاد الطيور عندما جاء الكومانشي ـ/قبيلة هنود حمر/ـ |
| Ne demezsin. O şey fıtınada sinek avlıyordu. | Open Subtitles | اجل بدون مزاح , هذا الشئ كمن يحاول سحق ذبابة في اعصار |
| Babam tavşan avlıyordu, yüzbaşı. | Open Subtitles | والدي كان يصطاد الأرانب أيها القائد |
| Tama bir şey avlıyordu. Peki ne? | Open Subtitles | حسناً، كان يصطاد شيئاً، ما هو؟ |
| Belki hayvanları öldüren şeyi avlıyordu. | Open Subtitles | ربما كان يصطاد , اي شئ قد قتلها |
| Öyle mi? Matematikçileri avlıyordu. | Open Subtitles | نعم كان يصطاد علماء الرياضيات |
| Ne avlıyordu ki? | Open Subtitles | ماذا يصطاد ؟ سنجاب ! |
| Ne demezsin. O şey fıtınada sinek avlıyordu. | Open Subtitles | اجل بدون مزاح , هذا الشئ كمن يحاول سحق ذبابة في اعصار |