| Doktor Riley'e Moskova dışına kadar eşlik etmen için yerini ben ayırtmıştım. | Open Subtitles | انا حجزت لكى على هذة الرحلة لترافقى الدكتور رايلى بأمان خارج موسكو |
| Constantine Villa'dan gold kartımın promosyonunu kullanarak yer ayırtmıştım | Open Subtitles | أنا حجزت فيلا قسنطينة تحت ترقية خاصة جداً على البطاقة الذهبية |
| Çatı katındaki dönen restoranda yer ayırtmıştım. | Open Subtitles | لقد حجزت لنا طاولةً في المطعم الدائري في السطح |
| Özellikle bitişik odaları ayırtmıştım. | Open Subtitles | حينما قمتُ بحجز الغرف المتجاورة بشكل محدد |
| Özellikle bitişik odalar için yer ayırtmıştım. | Open Subtitles | حينما قمتُ بحجز الغرف المتجاورة بشكل محدد |
| Havuzu 3'ten itibaren ayırtmıştım. | Open Subtitles | بأني حجزتُ حمام السباحة من الساعة 3 أخبرتك بهذا |
| Merhaba, yer ayırtmıştım sanırım. Derek Thomas. | Open Subtitles | أظن أن هناك حجز باسم "ديريك توماس |
| Ben Tunus için yer ayırtmıştım. | Open Subtitles | أنا حجزت رحلة إلى تونس بدلا من ذلك |
| Ama yer ayırtmıştım. | Open Subtitles | يجب ان اذهب لكنني قد حجزت للعشاء للتو |
| Bu geceye masa ayırtmıştım. Değiştir şunu. | Open Subtitles | اللّيلة حجزت طاولة، إذهبي وغيّري ذلك. |
| Bana sağdıçım olurmusun diye sorduğu gün Orada yer ayırtmıştım | Open Subtitles | -كيف، سيدريك؟ اليوم أنه طلب مني أن يكون رجل أفضل، أنا حجزت في الفيلا. |
| Balayım için sizden yer ayırtmıştım. | Open Subtitles | حجزت لشهر عسلي معكم |
| Kapatmam gerek. Prova için yer ayırtmıştım ve dersim başlayacak-- | Open Subtitles | -علي ان اذهب,لقد حجزت الاستديو وستبدا حصصي قريبا , |
| -Ben de birinci sınıf ayırtmıştım. | Open Subtitles | -انا حجزت درجة أولى أيضا. |
| - Görüyorsun, mütevazi bir oda ayırtmıştım. | Open Subtitles | -أنا حجزت غرفة أبسط من هذه |
| Bir oda ayırtmıştım ancak acil bir işim çıktı, iptal etmem mümkün mü acaba? | Open Subtitles | لقد قمت بحجز لغرفة في وقت سابق لكن لسبب عاجل لبعض الاعمال علي المغادره الان |
| Bir oda ayırtmıştım ancak acil bir işim çıktı, iptal etmem mümkün mü acaba? | Open Subtitles | لقد قمت بحجز لغرفة في وقت سابق لكن لسبب عاجل لبعض الاعمال علي المغادره الان |
| Ben gerçekten o masayı ayırtmıştım. | Open Subtitles | لقد قمتُ بحجز تلك المائدة. |
| Bir masa ayırtmıştım. | Open Subtitles | لقد حجزتُ مائدة. |
| Pencere kenarı bir masa ayırtmıştım. | Open Subtitles | لقد حجزتُ طاولة عند النافذة |
| Bir hafta önce yer ayırtmıştım. | Open Subtitles | حجزتُ ذلك قبل أسبوع |
| Fields, Kevin adına yer ayırtmıştım. | Open Subtitles | لديكم حجز باسم فيلدز .. كيفن - أجل ... |