| Aslında, yaklaşık aynı ölçüde. | Open Subtitles | فى الحقيقة يبدو أنهما فى نفس الحجم تقريبا |
| Aslında, yaklaşık aynı ölçüde. | Open Subtitles | فى الحقيقة يبدو أنهما فى نفس الحجم تقريبا |
| İneklerin kurbanın kafatasında bulduğuyla aynı ölçüde. | Open Subtitles | نفس الحجم ألذي وجد على جمجمة الضحية |
| aynı ölçüde alan var. Son olarak bunun profilini çiziyorsunuz, ona bir oluk kesiyorsunuz. Bu oyuklar güzel bir manzara, ışık veren, | TED | إذا، مثلا، تسعى لعمل المبنى الذي يذهب يمينا إلى حافة الرصيف، إنه نفس القدر من المساحة. |
| Eğer toplumdaki korunmasızlara hizmet edeceksek elbette, aynı ölçüde tutkuya ihtiyacımız olacak. | TED | بالتأكيد، فإننا نحتاج الى نفس القدر من الطموح إِذا كنا سنخدم الضعفاء من مجتمعنا. |
| Smith Wesson MP'yi denemelisin. - aynı ölçüde. | Open Subtitles | عليك تجريب أسلحة (سميث) و (ويسون) و (م ب) نفس الحجم) |
| aynı ölçüde ve aynı şekilde. | Open Subtitles | نفس الحجم, الشّكل النّفس . |