| 18 cm boy farkına rağmen, bu iki adam aynı boyda bacaklara sahip. | TED | رغم فارق الطول البالغ سبع إنشات، إلا أن سيقان هاذين الرجلين لها نفس الطول. |
| aynı boyda, aynı yapıda bir adam görüyorum ama buna kanıt denemez, Bayan Godfrey. | Open Subtitles | اعني نفس الطول والهيئة ولكن ذلك بعيدا عن الدليل الكامل |
| Bana sorarsan bu izler, cesedi bulduğumuz tahta sandıkla aynı boyda görünüyorlar. | Open Subtitles | إذا تسألني، يتطلعون إلى أن يكونوا حوالي نفس الحجم كالصندوق الذي وجدنا فيه جثتنا. |
| Zarf ve kağıt tam olarak aynı boyda değil. | Open Subtitles | ظرف وورقة ليس بالضبط نفس الحجم |
| Bir sebepten dolayı, ikisinin de aynı boyda olduğunu hatırlıyorum. | TED | مازلت أذكر لسبب ما بأنهما كانا بالضبط بنفس الطول |
| Bu açıdan, aynı boyda mı görünüyoruz? | Open Subtitles | إذًا فنحن نبدو بنفس الطول من هذه الزاوية؟ |
| Yani, çiftliklerden bize gelen tavuklar üç aşağı beş yukarı aynı boyda olmalı. | Open Subtitles | اذا كل هذا الدجاج يلتي من هذه المزارع تقريبا الكل بنفس الحجم |
| Everglades'te bulduğumuz kızınkilerle aynı boyda gibi. | Open Subtitles | أجل، يبدو أنه بنفس طول الفتاة التي لدينا من إيفيرجلاديز |
| Ama işaret parmağınla orta parmağın aynı boyda. | Open Subtitles | ولكن "سبابتكَ" و "الوسطى" لديك لهما نفس الطول |
| İşaret parmağımla orta parmağım aynı boyda çünkü. | Open Subtitles | أصبعي السبابة والأوسط لدي لهم نفس الطول |
| Babasına benziyor. Onunla aynı boyda. | Open Subtitles | إنه يبدو كوالده نفس الطول.. |
| Hepsi aynı boyda ve yapıda. | Open Subtitles | جميعهم نفس الطول نفس البنية |
| Vücudu parçalayan silahla aynı boyda. | Open Subtitles | نفس الحجم الذي تم استخدامه لتقطيع الجسم |
| Belki aynı boyda değillerdir. | Open Subtitles | ربّما لم يكونوا من نفس الحجم. |
| Adamın vücudunun her yanında bulunan lifler aynı boyda. | Open Subtitles | هذا الفايبر الذي عثرنا عليه حول الجثة كان بنفس الطول |
| aynı boyda olduğumuzu ve topuklu giymediğimi hatırlatırım. | Open Subtitles | أذكرك أننا بنفس الطول لكنني لا أرتدي كعب عالي |
| Bana kalırsa iki takımdaki oyuncuların hepsinin aynı boyda olması daha adil olurdu. | Open Subtitles | يبدو لي أنه سيكون منصف أكثر... لو أن اللاعبين من كلا الفريقين بنفس الطول. |
| Evet, o büyük bir biftek. Yani, her biftek aynı boyda olacak diye bir şey yok. | Open Subtitles | نعم، إنها شرائح لحم كبيرة، وليست كلها بنفس الحجم |
| Sizin de gördüğünüz gibi atlar tam olarak aynı boyda. | Open Subtitles | حسناً، كما ترون الحصانا هم بنفس الحجم تماماً |
| Mutfağım her zaman olduğuyla aynı boyda. | Open Subtitles | إن مطبخي بنفس الحجم الذي عليه طيلة الوقت |
| Saplamaların açısı, katilin kurbanımızla aynı boyda olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | زاوية آثار الإصابات تشير إلى أن المعتدي كان بنفس طول الضحية. |
| Bayan Elizabeth Bennet'la hemen hemen aynı boyda. | Open Subtitles | إنها الآن بنفس طول (الآنسة (إيليزابيث بينيت |