| Diğer insanları erkek gibi göründüğüne ve aynı haklara sahip olabileceğine inandırması gerekiyordu. | TED | وكان عليها أن تقنع الناس بأنها تبدو كرجل وكان يمكنها الحصول على نفس الحقوق التي يحصل عليها الرجال |
| Sizinle aynı haklara sahip bu güzel ağaçları yok etmenize müsaade edemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا السماح لك بتدمير هذه الأشجار الجميلة والتي تمتلك نفس الحقوق التي تمتلكها أنت |
| Aynı kanı döküyoruz ve onlarla aynı haklara sahibiz. | Open Subtitles | إذا منحنا نفس الدمّ، ستكون لنا نفس الحقوق في يوم النصر. |
| Siz de bizimle aynı haklara sahip olmalısınız bence. | Open Subtitles | و أعتقد أنه يجب أن تكن لديكم نفس الحقوق التي نتمتع بها نحن |
| Nainsanlarında bu ülkedeki diğer insanlarla aynı haklara sahip olduklarına inanıyorum. | Open Subtitles | أنا مؤمن بأن الغير انسانيين يستحقون نفس الحقوق مثل أي شخص في هذه البلد |
| Valentiniano ile aynı haklara sahibiz. | Open Subtitles | فالينتينيانو وأنا لنا نفس الحقوق. |
| Evlenmemiş babalar aynı haklara sahip. | Open Subtitles | الأباء العزاب يحق لهم نفس الحقوق |
| Kısaca cevabım şu, bir demokraside herkes aynı haklara, aynı fırsatlara sahiptir. | Open Subtitles | الاجابة القصيرة هي... في الديمقراطية، يمتلك الجميع نفس الحقوق ونفس الفرص |
| İstediği şey, herkesin aynı haklara sahip olmasıydı. | Open Subtitles | وما أراده هو ميثاق لكل رجل... -انتظر هناك -ليحصل على نفس الحقوق |
| New York Times ile aynı haklara sahipsiniz. | Open Subtitles | لديك نفس الحقوق التي لدى صحيفة (نيويورك تايمز) |