| Öyle diyorsun da aynı hatayı bin kere yaptın artık. | Open Subtitles | دائماً ماتقول هذا ولكن لا تترك إرتكاب نفس الخطأ دائماً |
| Onları gördüğünüzde benimle aynı hatayı yapmayın. | TED | لذلك حينما تلاحظ تلك الأشياء، لا ترتكب نفس الخطأ الذي قُمتُ به. |
| aynı hatayı birinin daha yaptığını görmek beni çok üzer. | Open Subtitles | لذلك قد أكره حقاً رؤية شخص آخر يقوم بنفس الخطأ |
| Sana olanlardan sonra aynı hatayı yapma gafletine düşeceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | لا أعتقد إنك ستقومين بنفس الخطأ بعد ما حدث لك |
| Belki aynı hatayı baştan yapıyorumdur , ama yapmalıyım . | Open Subtitles | ربما أفعل الخطأ نفسه مرة أخرى, لكن يجب على ذلك. |
| Yalnızca çılgınlar aynı hatayı iki kez yapar. | Open Subtitles | فقط الرجل المجنون هو الذى يخطئ نفس الخطأ مرتين |
| Herkes, insanlar hakkında yanılabilir piskopos. İkimiz de aynı hatayı yaptık. | Open Subtitles | إن المرء قد لا يحسن الظن بالناس أيها الأسقف، وقد ارتكبت نفس الخطأ |
| Başka bir şansım olursa, aynı hatayı tekrar yapmayacağım. Doone'lara ne zaman saldıracaksınız? | Open Subtitles | إن مُنحتُ فرصة أخرى لن أرتكب نفس الخطأ ثانية |
| Ve şimdi aynı hatayı sen yapacaksın. | Open Subtitles | والآن أنت سوف ترتكبين نفس الخطأ نعم، لكن |
| Umarım geçmişini araştırmışsındır, çünkü aynı hatayı iki kez yapmak istemezsin. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون فحصت ماضيها رغم ذلك لأنك لن تريد أن تقع فى نفس الخطأ مرتين |
| İçeri attığı bütün adamlar aynı hatayı yaptı onu alt edebileceklerini düşündüler. | Open Subtitles | كلّ محتال قبض عليه إرتكب نفس الخطأ: ظنوا جميعهم أنّهم قادرون أن يفوقوه ذكاءاً. |
| Bugün de aynı hatayı yapmayın. | Open Subtitles | لذا دعنا نقوم بمجهود حتى لا نقوم بنفس الخطأ اليوم |
| Phoenix karşısında aynı hatayı yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد القيام بنفس الخطأ الذي قمت به امام فينكس |
| Liseyi bitirmedi, bu yüzden benim de aynı hatayı yapmamamı sağladı. | Open Subtitles | هو لم يتخرج ابدا من الثانويه ، أذا لقد اراد ان يتاكد ان لن اقوم بنفس الخطأ |
| aynı hatayı yaptığını görmek istemem. | Open Subtitles | وأنا أكره أن أراك ترتكب الخطأ نفسه ما رأيك بـ10 دولار بالساعة؟ |
| Ve bir dahaki sefere, aynı hatayı tekrarlamam. | Open Subtitles | وفي المرّة التالية، لا أعيد الخطأ نفسه ثانيةً |
| Eğer o uçağa binip ekibine dönersem aynı hatayı tekrar etmiş olurum. | Open Subtitles | إن عدت على متن تلك الطائرة مع فريقك فسأرتكب الخطأ ذاته مجدداً |
| aynı hatayı tekrarlamayacağım dersiniz. | Open Subtitles | وسوف تستوعبه جيداَ كيف لن تقترف أبداَ نفس الغلطة |
| aynı hatayı tekrar etmemeliyim. | Open Subtitles | أنا لن نقع في هذا الخطأ مرة أخرى، أليس كذلك؟ |
| aynı hatayı bir daha yapamam değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنني إرتكاب ذات الخطأ مرتين، أليس كذلك؟ |
| Tanrı şahidim aynı hatayı yapabilirdim. | Open Subtitles | يا لحماقتي لأفعل نفس الأخطاء التي فعلتها |
| Çocuklara karşı çok iyi. aynı hatayı 2 kez yapmanı istemiyorum o kadar Roberta. | Open Subtitles | لا أريدك أن تقترفي نفس الخطا مرتين يا روبرتا |
| Michael, annenin Buster'da yaptığı aynı hatayı yapmak istemezsin. | Open Subtitles | انه يحتاجنى مايكل انت لا ترغب فى فعل نفس خطأ والدتك مع باستر |
| Sadece yardım etmeyi teklif ediyordum Clark ama aynı hatayı tekrar yapmam. | Open Subtitles | كنت فقط أمد يد المساعدة لك كلارك ولكني لن أكرر هذا الخطأ مجدداً |
| Bir mermiden kurtulmuş olabilirsin ama, aynı hatayı tekrarlamayacağım. Lana. | Open Subtitles | ربما نجوت من رصاصة واحدة ولكني لن أكرر إرتكاب هذه الغلطة |
| Seni bir kere dinledim! aynı hatayı ikinci defa yapmayacağım! | Open Subtitles | أنصت إليك مرة، ولن أقترف الخطأ عينه ثانيةً. |
| aynı hatayı tekrar yapmayacağım. | Open Subtitles | يقومبإقترافشيءيدفعنىللندم، لن أقوم بذلك الخطأ مرة أخرى. |
| Kaç kez daha bu işin yürümeyeceğini bilerek aynı hatayı yapacaksın? | Open Subtitles | لكم مرة عليكِ أن تعملي الغلطة نفسها لتدركي أن الأمور بينكما لن تنجح ؟ |