| Çok tuhaf bir durum belki, çünkü ikimiz de aynı kadına aşığız. | Open Subtitles | ربما تكون ظروف غريبة أن يكون علينا أن نحب نفس المرأة. |
| Çok tuhaf bir durum belki, çünkü ikimiz de aynı kadına aşığız. | Open Subtitles | ربما تكون ظروف غريبة أن يكون علينا أن نحب نفس المرأة. |
| Bu yüzden, öldürülmesinden önce aynı kadına aldığı yüzüğün yanındaki çiçekten geçmiş olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | والتي أشترت له الخاتم، نفس المرأة التي تناول العشاء معها، مباشرة قبل أن يقتل |
| İronik olarak, her ikimiz de aynı kadına aşık olduğumuz için şu anda ne hissettiğimi gerçekten anlayan tek kişi sensin. | Open Subtitles | الشيء الباعث على السخرية هو أنك الوحيد الذي تحسّ بشعوري في هذه الحظة بسبب كوننا الوحيدين اللذين أحببنا نفس المرأة |
| Ve Keşfettiğim, aynı kadına armağan edildi her kurbanların cenaze törenlerinde kadın şunu mu giyiyordu? | Open Subtitles | و قد اكتشفتُ أن نفس المرأة في الصورة كانت في كل جنازات الضحايا. |
| Ve onca yıl, aynı kadına aşık yaşadı. | Open Subtitles | وظل واقعاً بحب نفس المرأة |