| ayrıldığımda, yolda bir adam bana para verdi, ve artmasını diledi. | Open Subtitles | وعندما غادرت أعطاني الشرطي الكريم بعض المال متمنيا لو كان أكثر |
| Bu çok garip, çünkü haziranda ben ayrıldığımda, ...bir avukatla görüşmüştüm, ve o bana işimi geri vermek zorunda olduğunuzu söylemişti. | Open Subtitles | أمرٌ غريب ، لأنه .. عندما غادرت في شهر حزيران قابلت محامياً ، وأخبرني أنه من المستحيل ان لا أستيعد وظيفتي |
| Çünkü bu sabah evden ayrıldığımda yolun bitiminde bir araba vardı. | Open Subtitles | لأنني حين غادرت المنزِل هذا الصباح كان هناك سيارة بنهاية الطريق |
| Bu sabah ondan ayrıldığımda, bebek gibi uyuyordu. | Open Subtitles | عندما غادرتُ هذا الصّباح كانت بخير نائمة على هذا السّرير كالطفل. |
| Haiti'den ayrıldığımda, son tekneye binmiştim | Open Subtitles | وعندما أنفصلت من هايتى أخذت أخر قارب |
| Bir de ayrıldığımda bana verdikleri hediye paketini fotoğrafladım. | TED | وأيضاً صورت الحقيبة التي تم إهداؤها لي عندما غادرت. |
| 17 yıl sonra Harare'den ayrıldığımda bu oran her 4 kişiden biri olacak kadar yükseldi. | TED | وهذا يمكن أن يرتفع بالنسبة لواحد من أصل أربعة بالغين بعد 17 سنة من الوقت الذي غادرت فيه هاراري. |
| Üç sene kadar sonra, hastaneden ayrıldığımda, üniversitede çalışmaya başladım. | TED | وبعد ثلاثة سنوات لاحقة، عندما غادرت المستشفى، بدأت في الدراسة في الجامعة، |
| Bende öyle. Lembridge'den ayrıldığımda, Doktor Morton'a Londra'ya sakin bir hayat sürmeye geldiğimi söyledim. | Open Subtitles | عندما غادرت لامبريدج, قلت لدكتور مورتون اننى ذاهب الى لندن لأقضى حياة هادئة |
| ayrıldığımda bu kadar insan var mıydı? Hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أذكر أن كل هؤلاء الناس كانوا يعيشون هنا عندما غادرت |
| Seansım bittikten sonra muayenehaneden ayrıldığımda önümde bir taksi durdu kapı açıldı ve bir kadın ayağı göründü. | Open Subtitles | حين غادرت طبيب الأسنان بعد جلستي توقفت سيارة أجرة وفتح الباب وقدم امرأة بدأت بالنزول |
| Buradan ilk ayrıldığımda doğrudan İtalya'ya gittim. | Open Subtitles | عندما غادرت هذا المكان لأول مرة إتجهت مباشرة ، إلى إيطاليا |
| Yanağını yardığım gün oradan ayrıldığımda elimde sana ait kan örneği vardı. | Open Subtitles | في اليوم الذي زرتك فيه في شقتك، وفتحت جبينك غادرت من هناك ومعي عينة دم منك |
| Ba Sing Se'den ayrıldığımda eve biraz hatıra getirdim. | Open Subtitles | عندما غادرت با سينغ ساي جلبت معي بعض التذكارات |
| Üç hafta önce evden ayrıldığımda, babanın annenin yanına taşınacağını düşünüyordun? | Open Subtitles | عندما غادرت منذ 3 اسابيع هل كنت تعتقد أن أبوك سيعود للعيش مع أمك؟ |
| Üç hafta önce evden ayrıldığımda, babanın annenin yanına taşınacağını düşünüyordun? | Open Subtitles | عندما غادرت منذ 3 اسابيع هل كنت تعتقد أن أبوك سيعود للعيش مع أمك؟ |
| Oradan ayrıldığımda hala benim hırkamı giyiyordu ve arabada birisi daha vardı. | Open Subtitles | عندما غادرت كانت تركب السيارة مع شخص , وكانت تلبس سترتي |
| Ebeveynler bildiğini okur. Ben ayrıldığımda fazla büyük değillerdi. | Open Subtitles | الآباء يفعلون ما يفعلون نوطاً بما يعلمون، لم يكونوا كِباراً للغاية حينما غادرتُ. |
| Lockhart/Gardner'dan ayrıldığımda, ...eyalet savcılığı yararına hiçbir şey kullanamazdım. | Open Subtitles | عندما غادرتُ شركة لوكهارت وغاردنر لم أستعمل معلوماتي لإفادة مكتب النيابة العامة |
| Tamam, ilk karımdan ayrıldığımda ölmek istedim. | Open Subtitles | حسناً .. عندما علمت بأن زوجتي الأولى أنفصلت عني .. أردت الأنتحار يا " دافيس " ؟ |
| "Demirhane'den ayrıldığımda sabah sisi çoktan yok olmuştu." | Open Subtitles | و كما كان يرتفع ضباب الصباح منذ فترة طويلة عندما تركت أول مرة المدفئة |
| Sevgilimden ayrıldığımda dükkanının 6 sokak yakınından bile geçemiyordum. | Open Subtitles | أعرف شعورك، عندما إنفصلت عن صديقي السابق، |
| Hayır. Bakın ben ordan ayrıldığımda kadın hala hayattaydı. | Open Subtitles | النظرة، عندما تَركتُ هناك، هي كَانتْ حيّةَ. |