| Vücudu tüm ayrıntılarıyla Ilia'nın aynısı. | Open Subtitles | جسدها متطابق مع ملّاحتنا في كل التفاصيل الدقيقة |
| Piyadenin becermiş olduğu her kadından ayrıntılarıyla bahsetmek. | Open Subtitles | نتناقش في التفاصيل هل كل امرأة في المارينز قد عبثت يوماً |
| Bu, hayatın en özel ayrıntılarıyla ilgili bir alan. | Open Subtitles | هذا مجال حول أكثر التفاصيل العاطفية في الحياة |
| Bu normal bir toplantı olmadığından, seni bütçe ya da program ayrıntılarıyla eğlendiremeyceğim, | Open Subtitles | بما أنه ليس اجتماعاَ اعتياديا لن أناقشكم بتفاصيل الميزانية وجدول الأعمال |
| Ne anlama geldiğini bilmek istedi. Ona tüm ayrıntılarıyla açıkladım. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تعرف ماذا تعنى و لقد شرحت لها بتفاصيل فنية |
| Ne gördüğünü, ne duyduğunu ne kokladığını dahi ayrıntılarıyla anlat ona. | Open Subtitles | ماذا سمعت ؟ حتى ماذا شممت ؟ أخبره كل شيء بالتفصيل |
| Bunu ayrıntılarıyla değiştirerek. Bu, ortalama 30 saat alır. | TED | تغيير تفاصيلها. يستغرق هذا الأمر في المتوسط نحو 30 ساعة. |
| Ayrıca Kontes Bathory'nin bizzat yazdığı cinayetleri ayrıntılarıyla anlatan günlükler bulundu. | Open Subtitles | وقد وجدت مذكرات كتبتها الكونتيسة بنفسها توثق جرائمها بكل التفاصيل |
| Hatta bir araya gelip golf oynamalıyız, konuyu ayrıntılarıyla anlatırım. | Open Subtitles | يجب أن نجتمع في وقت ما و نلعب معا و اخبرك بهذا كل التفاصيل |
| Her görüntü, ses, koku... Hepsi ayrıntılarıyla kaydedilir. | Open Subtitles | كلّ صورة وصوة ورائحة، كلّّها مسجّلة بأدقّ التفاصيل. |
| Her görüntü, ses, koku... Hepsi ayrıntılarıyla kaydedilir. | Open Subtitles | كلّ صورة وصوة ورائحة، كلّّها مسجّلة بأدقّ التفاصيل. |
| İnsanların böyle ayrıntılarıyla çizmesi her zaman aklımı başımdan almıştır. | Open Subtitles | من المدهش كيف يمكن للشخص أن يرسـم التفاصيل |
| Tüm o uzun konuşmayı yapardım ama hepsi burada ayrıntılarıyla yazıyor. | Open Subtitles | بإستطاعتي أن أعطيك الخِطاب الطويل ..لكن , كما تعلمين ..إنه , إنه , إنه كُله مكتوب هنا , جميع التفاصيل ..و |
| Hem de en mahrem ve utanç verici ayrıntılarıyla. | Open Subtitles | حتّى أكثر اللحظات حميمية، وأكثر التفاصيل المحرجة |
| Zen projesi neredeyse 30 yılı aştı, hastalarımızdan ince ayrıntılarıyla öğrendik. | TED | في دار الرعاية "زن هوسبس " لقرابة 30 عام تعلمنا الكثير من نزلاءنا حتى أدق التفاصيل |
| ayrıntılarıyla mı anlatacağım sana? | Open Subtitles | هل تريدين معرفة جميع التفاصيل ؟ |
| Seni geçen beş yılın ve birlikte tüm yaptıklarımızın ayrıntılarıyla sıkmayacağım. | Open Subtitles | لن أضجرك بتفاصيل شوطنا الطويل الذي أمضيناه سوياً |
| - Bilmiyorum. Birisi cenaze ayrıntılarıyla ilgilenmeli. | Open Subtitles | على أحدهم ان يعنى بتفاصيل الجنازة |
| Doğru. İlacın etkili olup olmadığını anlamak için olayı tüm ayrıntılarıyla anlatmanı istiyorum. | Open Subtitles | صحيح، سأخبرك بتفاصيل الحالة |
| "Law and Order"ın bir bölümünü ayrıntılarıyla anlatmak hikaye değildir. | Open Subtitles | سرد حلقة من "القانون و النظام" بالتفصيل لا تعتبر قصة |
| Arkadaşım Jacques Becker tüm ayrıntılarıyla gerçek bir hikaye yarattı. | Open Subtitles | اوصاني بسرد القصة بأدق تفاصيلها |
| Bir önceki günün gelişmelerini tüm ayrıntılarıyla bana anlatacaksın. | Open Subtitles | أريد تقريراً كاملاً كل يوم عن اليوم الذي يسبقه |