| Senin baban bir ayyaştı. Ayyaş ne demek biliyor musun? | Open Subtitles | والدك كان سكيراً هل تعرف ما معنى كلمة سكير.. |
| O lanet bir ayyaştı, ben 9 yaşındayken evi terk etti. Şişeleri bana tercih etti. | Open Subtitles | أنه رجل سكير و لولاه لم أكن لأصبح ما أنا عليه |
| Geçen yıl, kuşkulu koşullarda ölmüş olan bir ayyaştı kendisi. | Open Subtitles | الذي كان سكيراً .. و توفي بظروف غامضة في العام الماضي |
| Ne yazık ki, kumarbaz, zampara ve ayyaştı da. | Open Subtitles | وللأسف, فقد كان ايضا مقامرا و زير نساء و سكّير |
| Astronot olmak için fazla ayyaştı. | Open Subtitles | انها مخمورة ولا يمكنها حتى ان تكون رائدة فضاء |
| Damadım ayyaştı ya da eroinmandı ya da her ikisi. | Open Subtitles | أيّها العملاء، زوج ابنتي كان سكّيراً أو متعاطي مخدّرات أو كليهما معاً |
| O lanet bir ayyaştı, ben 9 yaşındayken evi terk etti. Şişeleri bana tercih etti. Kahrolası hikaye böyle bitti. | Open Subtitles | أنه رجل سكير و لولاه لم أكن لأصبح ما أنا عليه |
| Babası bir ayyaştı. Bir gün Grant büyük Cadillac'ıyla önünde durdu. | Open Subtitles | سكير و كان عمرها 17 عاماً و يظهر (غرانت) بسيارته الكبيرة |
| Evelyn,eski kocam tam bir ayyaştı. | Open Subtitles | ايفلين زوجي كان سكير لعين |
| Kocası pek çok kadınla yatıp kalkmışbir ayyaştı. | Open Subtitles | لقد كان زير نساء و سكير |
| Harika. İhtiyacımız olan tek şey başka bir ayyaştı. Rica ederim. | Open Subtitles | هذا ما كان ينقصنا سكير اخر - حسنا أنت على الرحب والسعة... |
| Baban anneni döven ve ona zorla sahip olan bir ayyaştı. | Open Subtitles | كان والدك سكيراً وكان يضرب أمك وتزوجها بالإكراه. |
| Babası ayyaştı ve onu döverdi. | Open Subtitles | كان أبوه سكيراً إعتاد أن يضربه |
| Baban bir ayyaştı. | Open Subtitles | كان أبوك سكيراً |
| Baban bir ayyaştı. | Open Subtitles | كان أبوك سكيراً |
| Buranın müdavimi saçma sapan konuşan bir ayyaştı. | Open Subtitles | كان مجرّد سكّير اعتاد المجيئ إلى هنا والثرثرة بحديث جنونيّ... |
| - Yeterince. Aynı zamanda ayyaştı. - Yalancı ! | Open Subtitles | -اعرفه جيدا ، واعرف انه سكّير ايضا |
| Astronot olmak için fazla ayyaştı. | Open Subtitles | انها مخمورة ولا يمكنها حتى ان تكون رائدة فضاء |
| Şansıma Gwen'in babası salak bir ayyaştı. | Open Subtitles | لحسن حظي كان والد غوين سكّيراً مجنوناً |