| Parası çok değil çünkü düşük bütçeli bir şey... 10 dolar. | Open Subtitles | المبلغ ليس كبيرًا بسبب الميزانية البسيطة ـ ـ ـ عشرة دولارات |
| Bir sonraki yüksek bütçeli bomba filmler gerçekten piliç vuruşları mı olacak? | TED | وهل ستكون الأفلام القادمة ذات الميزانية الكبيرة أفلام نسائية؟ |
| Yüksek bütçeli bir bina değil bu. Çekirdekler orta seviyeye geldiği zaman, | TED | هذا ليس بناء عالي الميزانية لحظة الوصول إلى مستوى الوسط |
| İki tane düşük bütçeli film için kiralanmıştı o kadar. | Open Subtitles | ساحة تأجير منتجات ذات ميزانية منخضفة هذا الأمر كله |
| - Düşük bütçeli bir film, ilk yönetmenlik denemem. - Doğrudur. Ama çok iyi bir film oldu. | Open Subtitles | ميزانية منخفضة و مخرج لأول مرة و لكنه مؤثر |
| Tek isteğimiz, büyük bütçeli yepyeni bir filmi evimizde kuruş ödemeden seyretmek. | Open Subtitles | كل ما نريده هو ترفيه بميزانية ضخمة .في بيوتنا من دون مقابل |
| Böyle düşük bütçeli bir filmde, böyle sayıları hayatınızda görmeniz mümkün değildir. | Open Subtitles | في مشهد يحمل في طياته ...الكثير من المعاني لا يمكنكم رؤيته في أي فلم قليل التكاليف كهذا الفلم |
| Küçük bütçeli, bağımsız bir korku filmine başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت للتو تصوير فلم رعب منخفض الميزانية ومستقل |
| Köpek fabrikaları, hayvanları pet shoplara ve diğer alıcılara satmak için kurulmuş düşük bütçeli köpek yetiştirme yerleri. | Open Subtitles | جرو المطاحن منخفض الميزانية الشركات التجارية التي تولد الكلاب لتبيعها لمتاجر الحيوانات الاليفة أومشترين آخرين. |
| Şu düşük bütçeli özgün filmlerden ama kimin umurunda? | Open Subtitles | سيكون فيلما ضئيل الميزانية ولكن من يكترث ؟ |
| Sandy Rivers, Metro Haberleri'nin yüzü, gelmiş geçmiş en düşük bütçeli haber kanalı. | Open Subtitles | ساندي ريفرز كان مذيع في قناة ميرو نيوز ون اقل محطة تلفزيونية من ناحية الميزانية على الاطلاق |
| Ama hepsinden önemlisi dev bütçeli, savunma kırıcı aksiyon kahramanını seviyorum. | Open Subtitles | ولكن أكثر من أي شيء آخر أحب بطل هذا العمل العظيم ذو الميزانية الضخمة |
| Yani, onunda düşük bütçeli olacak ikinci dereceden bir planı değerlendirmesi gerek. | Open Subtitles | أقصد أنه يجب أن توازن احتمالية قيامنا بخط الميزانية القليلة أو بخط آخر |
| Büyük bütçeli takımlarla rekabet etmeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن لا نطمح للمنافسة بهذا الفريق من خلال هذه الميزانية |
| Kendisi büyük bütçeli filmlerin yapımcısıdır | Open Subtitles | الان منح الرجل الذي انتج افلام ذات ميزانية عالية |
| Kocaları düşük bütçeli filmler yapıyor, öyle değil mi? | Open Subtitles | أزواجهم ينتجون أفلام ذات ميزانية قليلة ألستُ محقاً؟ |
| - Çoğunlukla, düşük bütçeli korku filmlerde çalışıyorum. | Open Subtitles | أغلبها أفلام رعب ذو ميزانية منخفظة. |
| Bu, savaş öncesi, siyah-beyaz, düşük bütçeli bir Çekoslavak filmi... konusu kişisel hijyen. | Open Subtitles | فيلم تشيكوسلوفاكي، قبل الحرب أبيض وأسود، بميزانية ضعيفة عن النظافة |
| Bu güne kadar düşük bütçeli düğünlerde çalıştınız | Open Subtitles | كنتما تنظمان أعراس بميزانية منخفضة من قبل؟ |
| Uyarayım, düşük bütçeli film çekiyorum o yüzden tamamını evde çekeceğim. | Open Subtitles | أنا أعمل بميزانية منعدمة لذا سوف أصوره بالكامل في البيت |
| Bu daha az bütçeli bir şey. | Open Subtitles | انها نوع ما من افلام قليله التكاليف |
| Avrupalı sosyetik bir kokainmansan ve küçük bütçeli bilimkurgu filmin | Open Subtitles | أو إنّك مدمن مخدرات أوربي لديك والد الذي يتعرض للإبتزاز |