| Saygıdeğer hanımefendi, böylesi anlayışlı bir yöneticiye yardım etmek büyük bir zevk. | Open Subtitles | من دواعي سروري أن أساعد مديراً متفهماً مثله |
| Konuşmamı bitirmeden önce, benim için büyük bir zevk ki, oral sınavlarını başarıyla geçen birini tanıdım, her zaman sınıfın başını çekiyordu, büyük bir onurla | Open Subtitles | و لكن قبل أن أنهي من دواعي سروري أن أشكر انسانة تفوقت بامتحاناتها الشفهية دائماً كانت في مقدمة الصف |
| Bay Munday, sizinle tanışmak büyük bir zevk. | Open Subtitles | سيد " منداى " إنه لشرف عظيم أن أقابلك أخيراً |
| Ve hatta sizinle iş yapmak büyük bir zevk. | Open Subtitles | إنه لمن دواعي سروري أن أعتني بجوادك ويالها من سعادة عظيمة لعقد صفقة تجارية معك |
| Ayrıca ülkeme destek vermek için buraya gelen bu kadar insanı bir arada görmek benim için de büyük bir zevk. | Open Subtitles | وأيضاً يسرني أن أرى الكثير منكم هنا لدعم بلادي. |
| Ne büyük bir zevk. | Open Subtitles | يـا لـه من سرور |
| Kötü şöhretli Callisto, sonunda seninle tanışmak ne büyük bir zevk. | Open Subtitles | (كاليستو) سيئة السمعة! يا له من شرف أن أقابلكِ أخيراً! |
| Öğrencileriniz karşısında konuşmak büyük bir zevk. | Open Subtitles | إنه لشرف أن أتمكن من الحديث مع طلابك |
| büyük bir zevk, ikiniz hakkında da her şeyi biliyor gibiyim. | Open Subtitles | إنه من دواعي سروري ، على الرغم أني أعرف كل منكما مسبقاً |
| Şimdiyse, baylar ve bayanlar, markamızın arkasındaki adamı Ian Adams'ı sunmak benim için büyük bir zevk. | Open Subtitles | و الان , سادة و سيدات, انه من الشرف ان اقدم الرجل الذى لدية وشم, ايان ادم! |
| Bu ne büyük bir zevk. | Open Subtitles | يا لهذه الفرصة السعيدة. |
| Bu konuda tek kelime ettiğin takdirde seni öldürmek zorunda kalırım, tamam mı? Bu da benim için büyük bir zevk olur. | Open Subtitles | لو أخبرت أحداً عن هذا سأقتلك بطريقه مريعه |
| Bu odaya bakıp gülümseyen suratlar görmek çok büyük bir zevk. | Open Subtitles | إنه من دواعي سروري أن أقف في غرفة و أرى وجوه مبتسمة، |
| Sizinki gibi heyecan verici bir girişimin kurucusuyla tanışmak ne büyük bir zevk. | Open Subtitles | من دواعي سروري أن أقابل مؤسس مشروع مثير مثلك |
| Seni tüm bu işin temel parçasıyla tanıştımak benim için büyük bir zevk olacak. | Open Subtitles | من دواعي سروري أن أقدم لك المحور الحقيقي للأمر كله |
| Burada bulunmak büyük bir zevk. | Open Subtitles | إنه لشرف أن تكونوا هنا |
| Sizi de yeniden görmek büyük bir zevk, general. | Open Subtitles | إنه لمن دواعي سروري دائماً رؤيتك أيضاً يا جنرال |
| Sizleri mütevazi şehrimizde ağırlamak büyük bir zevk. | Open Subtitles | إنه لمن دواعي سروري أن أدعوكم جميعاً إلى مدينتنا المتواضعة |
| Apollo görevlerinin kıdemlilerini anons etmek büyük bir zevk. | Open Subtitles | يسرني أن أعلن عن الروّاد القدامى لمهمة أبولو |
| Howard Philips. Sizinle tanışmak büyük bir zevk, Müdür Brandon. | Open Subtitles | يسرني أن أراك سيد براندو |
| Ne büyük bir zevk. | Open Subtitles | يا لهُ من سرور. |
| Tanıştığımıza memnun oldum. Ne büyük bir zevk. | Open Subtitles | سررت بلقاؤكِ، ياله من سرور. |
| Seni burada görmek büyük bir zevk. | Open Subtitles | ياله من شرف رؤيتك هنا |
| Stanley. büyük bir zevk. | Open Subtitles | - يا لهُ من شرف كبير ، يا (ستانلي) |
| Bu ne büyük bir zevk. | Open Subtitles | يا لهذه الفرصة السعيدة. |
| Bu konuda tek kelime ettiğin takdirde seni öldürmek zorunda kalırım, tamam mı? Bu da benim için büyük bir zevk olur. | Open Subtitles | لو أخبرت أحداً عن هذا سأقتلك بطريقه مريعه |