Washington, beni büyüledi, hayallere sürükledi. | Open Subtitles | لقد سحرت بواشنطن |
Regina bunu geri taktığında bileğimi büyüledi, ondan kurtulamıyorum. | Open Subtitles | عندما أعادتها (ريجينا)، سحرت معصمي ولا أستطيع إزالتها |
"Tramvaydaki kızın gülümseyişi beni öylesine büyüledi ki." | Open Subtitles | رائحة الفتاة، في ذلك الباص.. سحرتني للأبد |
Buradaki her şey beni büyüledi, fakat baş belası olmak istemem. | Open Subtitles | يسحرني كل شيء هنا لكن لا أريد أن أكون مزعج |
Kullandığı şifreleme sistemi Toast'ı bile büyüledi. | Open Subtitles | أتضح أنهُ كانَ لديهِ القدرة علي التشفير بطريقة أعجبت حتي (توست) |
Yıllardır, bir çok kişiyi büyüledi. | Open Subtitles | القمر، فتن الكثيرين لسنوات عديدة. |
Sence sıradan polislerin alarma geçmemesi için evi kim büyüledi? | Open Subtitles | من تعتقد انه دمر المنزل و الشرطة البشرية لم يتم انذارها |
Jamie'yi büyüledi ve onu çevirip benden uzaklaştırdı. | Open Subtitles | هي سحرت (جايمي) وأبعدته عني |
"Tramvaydaki kızın gülümseyişi beni öylesine büyüledi ki." | Open Subtitles | رائحة الفتاة، في ذلك الباص .. سحرتني للأبد |
Bu dağ kütleleri ilk gördüğüm anda beni büyüledi. | TED | لقد سحرتني هذه الكتل من أول نظرة. |
Beni büyüledi. | Open Subtitles | لقد سحرتني |
Pürüzsüz yanakları var ve güzelliği beni büyüledi. | Open Subtitles | نعم. لديه خدود ناعمة وجماله يسحرني |
"Kokun beni büyüledi." | Open Subtitles | " عبيرك يسحرني" |
"Kokun beni büyüledi." | Open Subtitles | "عبيرك يسحرني" |
Kullandığı şifreleme sistemi Toast'ı bile büyüledi. | Open Subtitles | أتضح أنهُ كانَ لديهِ القدرة علي التشفير بطريقة أعجبت حتي (توست) |
Ve monologların bir tanesi Tobias'ı büyüledi. | Open Subtitles | وقد فتن (توبايس) بـ أحد أعضاء هذه الجلسة الإستشارية .. |
Sence sıradan polislerin alarma geçmemesi için evi kim büyüledi? | Open Subtitles | من تعتقد انه دمر المنزل و الشرطة البشرية لم يتم انذارها |